acı
ya bir kanayan yara
ya da istemediğin her şey
türlü melanet
bedenin ve ruhun çektiği azap


yalın ayaklı geziyor kuşlar
bir yıldırım düşer gözlerimden yer yüzüne
bulutsuz güneşin en parlak olduğu zaman
bir örümceğin ağları gibi
sarılmış acılar ile yaşamın safinazını
talih bu kader bu
ilk havvaya düşer cemre
soğuklar üzerine anlaşılmaz
nafile
akıl az gider........... us gider


vicdanın olduğu yerde vicdansızın
vicdansızın olduğu yerde vicdanın
silinir elbet bir gün bütün sayfalar
işe yaramaz saz çalar............ cırcır böceği gibi zaman
gider


bir sabah kahvesi gibi yudumlanan hayat
yokluk ile varlık arasına sıkıştırılmış
bütün derinlikler gözlerimde
mesafeler aklımda kısaltılmış ya da uzak
ya çok soğuk ya da sıcak / yakacak
ahiret kaç mevsim acaba baharmı orada yıllar ?
öldüğüm zaman !


dünler yok bir daha yarın belirsiz
aklında yaşanmış yalnızca bir söz
alnında çizgiler geçmişinden iz
aynaya bakıpta gördüğün zaman
sıfırın altında kaç rakam olabilir ?
kaç sayılı gündür hayatın ?


boş ver yine her zaman olduğu gibi
hangi yıl tersine döndü ki zaman


bir sürü en ine kapılmış en siz
solyanından habersiz den siz
bir nefeste biter zaman ap ansız
yak yeşil ışığını artık zaman
geç kalıyor bahar / bütün kuşlar bu mevsimden habersiz !