8
Yorum
1
Beğeni
4,9
Puan
2686
Okunma

Rastgele bir düş yaratıyorum
sefil merakımdan
delinmeyen karanlıklardayım
yorgun gölgemi, eski anılara serdim
törensizdi
kızıl bir utangaçtı, pusuda bekliyen, şımarık sesin
bu sana ilk tahammülümdü, en asil yerimden
ne yaptın Helena? Aristos’un ahını mı aldın
kıyamet koptu, veda bile edemedin Bizans’a
Efes’i mesken tutan, dik memeli Helena
tebessümle seyrettiğin Marilyon Monroe misin
bakışların çapkıncadır, birikmiş acılara dokunuyor yüreğin
vaz geç geçmişi sevda etmekten
sahil boyunca yürü Akdeniz’i, şafakları kızıla boya
sil kirpiklerindeki yalansı gözyaşlarını
kim bilir
şimdi hangi limandasın, hangi kente, yol almaktasın
hangi dudaklara dokunur dudakların
hangi sakiler etrafında, fır dönüyor
ey, dilinde nice medeniyetler barındıran
tsunamik bir dalga miydin yüreğimi titreten
söyle, kaç kere, delice sevdiğinizi
sözüm söz/ kimseye anlatmayacağım.
Söyle vefasız, ne zamandan beri söylemiyorsun
bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul’un
hangi kentte, unuttun ilk aşkını
anlatamiyorum galiba, sen Leyla ben Mecnun
unutup gitmek; bu yüreğin tabiatına aykırıdır madam
şimdi neye yarar, sensiz Ege’nin Foça’sı, Karşıyaka’sı
bu kentin anısını sana bırakıyorum,
ayrılyorum bu sessiz rıhtımdan
hadi söyle,
sen. Efes’i mesken tutan, dik memeli Helena
kimbilir şimdi Akdeniz’in hangi sularında
hangi, gün pembesi kıyılarındasın.
Nuri Dağdelen
Özdere-İzmir
19.2.2011
5.0
86% (6)
4.0
14% (1)