1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1441
Okunma

Yüzümü kessin birileri,
Çalıntı bir neşterle
Yarım kalmış tedavi...
Bayram var tüm meyhanelerde
İçmeye adadım kendimi,
kabem burası gibi...
Aşığın lal olmuş dillerini
Kerpetenle tehdit edeyimde
Dona kalsın kâinat dilberi...
Gözlerime çakılmalı çivi
Görmemeliyim o gözleri
Gözlerimi sarsın gözlerimin özlemi...
Olmak zorundaydı gülüm, olmak zorundaydı
Kalbime gamın dolmak zorundaydı
Apansız gidişlerim olmak zorundaydı
Yalnızlık yanıklarım ikimizi de büyüteceği için,
Bir acımasızlık fişimizi aşktan, çekmek zorundaydı...
Kızıştık hasretle,
Görmedi gözlerim seni, bakmadım bile evine,
Geçerken gölge gibi.
Cevapsız kraterler otağında bir yalnız savaşçı
Neleri meçhul etti, sıktı dişlerini göğsümü yara yara dişlerim
Susturdu bir gizem, dudaklarımdaki mezar taşlarını
Konuşsaydı semayı kelimelerce türeyecekti,
Hortlayacaktı beyaz bluzlu yıldızlarım, göğüsleri siyah, kara şehvetten parıldarken
Aşktan elini çekmek zor,
Öldürdük dört mevsimin ihtişamını içimizde
Aşka petrol karıştı,
Mavisi kalmadı bu işin,
İçimizde arınacak fatiha kalmadı
Neye dokunsak kirlettik,
Oysa Allah yarattı
Sığınacak tek daldı.
Gölgelenmiş, yavşaklığın biçerdöverleri sağanak yağmurlar ardına saklandı,
Canımdan öte sevdiğim, güzel kızların zülüflerinin avuçlarımda açtığı keskin yaralara bak!
Aşk işte böyle bir şeytana rahat
Razıyız yar için ölümüne içmeye,
Yavaşça batarız biz döne döne
Kâğıttan gemiler misali,
Deniziyiz kirletmeye...
5.0
100% (1)