9
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1979
Okunma

Gördükçe namert ellerin gökyüzünü fütursuz resmedişini, uçurtmalarımın ipinden içime aktım
Yüreğim
Kelebek düşünde
Mecalsiz kelimelerin sağanağında
Siyahlar örtündü suretim
Kapanan gözlerimin karanlığını
Avuç çizgilerinde gördüm
Yüreğim çocuk sesi
Yüreğim yitik kuşların hıçkırığında
Sızılı kadın nefesi
Topladım rüzgârın şarkılarını
Kesif sonbahar
Ağzımla beslerken güvercinleri
Gün mor üzünç
Düşen yıldızlar
Gün alacalı harman kokusu
Gün yağmurlu gidişler
Ay bulanık aktı gözlerimden
Kibelenin dilleri sustu
Çekik gözlü firuzeler
Çitli bahçelerde lâl şarkılar mırıldandı
Küsuf zamanlar dönencesinde incecik yağmurlar
Donuk yalnızlığın teninde
Gece ayazında iniltiler
Kardelen bakirliğinde
Kuş seslerine gözyaşı döşedi kar
Zifire karalanmış bir inançla
Göç vardiyası yalnızlığı
Bencil ütopyalarda elifler can çekişirken
Çiy döktü kirpikleri
Yıldızlar dövündü kirli sularda
Gün düştü umudun ensesinden
Telde asılı uçurtma
Rengi solan misketler
Sim gülüşlü mavi kurdela
Gökkubbe sedasında
Çocuklar kefenledim
Yüreğimden öldüm
Yüzüm
Yeraltı çığlığı
Hazal Karadağ / lacivertiğnedenlik
5.0
100% (9)