1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
657
Okunma
Akşam oluyor şehirde
Yukarıda yavaş yavaş belirmeye başlayan yıldızlar
Aşağıda koşuşturan bir kalabalık
Çoğul yalnızlıklarından habersiz insanlar
Yorgun, telaşlı ve bitik...
Kulaklarımızı korna ve motor sesiyle doldururken trafik
Şehir ve ben çaresizliği bölüşüyoruz
Ve birbirimize nefretle bakıp
Karşılıklı küfürleşiyoruz!
Akşam oluyor şehirde
Ayaklarımın altında buzdan bir kaldırım
Ve saçlarımı okşayan rüzgar...
Uzadıkça uzuyor evin yolları
Ufukta kaybolurken gurup alevleri
Güneş bir bir üzerime deviriyor evleri
Bir at arabası koştururken atın peşinden
Bir çocuk kendini dizginliyor,
Arabanın peşinden koşmak ve dışarıda kalmak hevesinden
Bir vapur düdüğü çağırırken son yolcusunu
Bir marketçi ayağından vuruluyor
Şehir kahroluyor kederinden
Topallıyoruz hep birden!
Akşam oluyor şehirde
Koyu bir gölge gibi kararıyor sokaklar
Zifir siyaha dönerken şehrin izbeleri
Bir bir aydınlanıyor evlerin pencereleri
Bir adam otobüse koşarken
Bir kadın fütursuzca vitrinlere bakıyor boyuna
Bekleyeni ve beklediği yokmuşcasına.
Bir genç kız usulca süzülüyor evinin kapısından içeriye
Yüreğimin birazını ve sevme özlemimi de götürerek…
Bir tinerci çocuk hasmını bıçaklıyor loş sokakta
Ben kanıyorum derinden
Şehir kanıyor,
Bir yaprak daha koparıp defterinden!..
Akşam oluyor şehirde
Soğuk ve gecenin korkutan yüzleri
Evlere tıkıyor insanları
Yavaş yavaş tenhalaşırken sokaklar
Benim de kapım görünüyor uzaktan
Soğuk, sessiz ve yalnız heybetiyle ...
İçime dolan hüzünle yavaşlıyor kalp atışlarım
Ve yere yapışıyor sanki ayaklarım.
Ahh akşam oluyor şehirde, akşam!
Başlarken yine tekil yalnızlığım
Kırılıyor içimde ümitlerim.
Vefasız bir sevgili gibi terk ederken şehir beni
Çaresiz adımlarımı alıyorum içeriye
Tüm sesleri bırakıp geriye
Çoğul yalnızlıklardan öteye...