1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1287
Okunma

Bugün ayrılığın birinci yılı…
Kelimeler havada uçuştu,
Boşluğa yazdım şiirlerimi.
Yetmedi kabus oldu çöktü gecelerime mısralar.
Ama bir türlü gitmedi elim kaleme,
Sanki mim çekilmişti yüreğime
Lal olmuştu elim.
Yazmadım
Bazı gecelerde yazamadım.
Bugün ayrılığın birinci yılı…
Yorgundum,
Üstelik birazda kırgın
Bazı geceler sabahlara kadar ağladım.
Güneş doğmak bilmedi
Ben gene ağladım.
Haykırdım öfkemi karanlık sokaklara,
Küfrettim
Haddim olmadan isyan ettim.
Ama bir türlü gitmedi elim kaleme,
Yazmadım
Bazı gecelerde yazamadım.
Bugün ayrılığın birinci yılı,
Kavuşmanın ilk günü…
Ey benim kadim dostlarım
Kalemim, şiir defterim
Geldim, geldim işte buradayım.
Öfkemi taşıyamadı karanlık sokaklar
Ve kimse sizin dinlediğiniz gibi
Soluksuzca dinlemedi beni.
Geldim, geldim işte buradayım.
Bugün ayrılığın birinci yılı,
Kavuşmanın ilk günü…
Ey benim kadim dostlarım.
Ben yine buradayım.
Yine yorgun
Yine saçım sakalım birbirine karışmış.
Ben yine aynı ben
Ben yine gecelere vurgun
Ben yine gece yolcusu…
İşte elimde kalemim
Önümde şiir defterim
Üstelik aynı yerde kül tablam…
Geldim, geldim işte buradayım
Ve yazmayı çok özledim.
Bugün ayrılığın birinci yılı
Kavuşmanın ilk günü…
Ve ben yine buradayım.
Taha Yasin YÜZBAŞIOĞLU
Gençde olsa yorulur bazen yürekler...Bazen de kime küseceğini,kime kızacağını bilemez.
İşte öyle bir dönemdi.Küstürmüşlerdi benide kağıda kaleme.
Kalbimden kalemime inen bütün bağlantıları kopartıp atmıştım...
Sonrası mı? Sonrasını Sait Faik ABASIYANIK’ın şu sözleri çok güzel açıklıyor sanırım...
’Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım.’
Sait Faik Abasıyanık
5.0
100% (2)