2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1640
Okunma

Süphan dağında
Bir pınara,
Dayadım ağzımı
Yaslandım kayalara
Ağrıdı başım
Takıldı bakışlarım
Dumanlı dağlara;
Hasan Keyf,
Çok uzaklarda
lezzeti hala damağımda
Bir gün kuzu çevirmiştik
Kırık körü başında,
Ramo anlatırdı oraları
Aniden Batmandan
Haber yolladı,
Çıktım Antep’ten
Dolanı dolanı
Başımda kara sevda dumanı,
Benzim bir anda
Sarardı soldu,
Hasan Keyfe vardım
Kimse yoktu,
Topladım odunları
Yaktım ateşi,
Çömeldim dizlerime
Gözledim yolları
Ramo getirdi,
Bir araba dolusu,
Hayattan bıkmış
Duygusuz insanları
Ortak yanımız yoktu,
Bıraktım onları;
Kuzu çevirirken
Arada bir savurdum lafları,
Siyabent’ten selam geldi
Hace’ye mutlaka uğra dedi
O gündür bu gündür
Ömrüm hep yollarda geçti...
Ondandır,
Süphan Dağı’nın bendeki yeri
Yorulmadım,
Taşıdım sahibine emaneti;
Siyabent çok cesur biriydi
Onun sevgisi
Hace’nin yüreğini deldi
Görmesem de onu,
O tanıdı beni
Ondan öğrendim
Sevginin değerini,
Herkes anlatırdı
Fehat ile Şirini
Hace ile Siyabent’i
Kimse bilmezdi
Oysa onların aşkına
Süphan Dağı şahitti,
Onların sevgisini
Bir geyik emzirdi,
Ben de bir geyik bulam diye,
Süphan’a getirdim yüreğimi!!!!
Yıl:09.01.2004
Saat:13.50-14.20
Yer:Kadıköy/İst
EROL KEKEÇ