İblis kırığı gülüşünden sonra,
Bir sitemdir peydahlandı gönlümde.

Ağır bir iz taşıyorum
Maziden kalsa gerek.
An gelir taşarım
Hizaya çekilir kelimeler,
Namluda mermi gibi beklerim tetiğin düşmesini,
An gelir susar
Küsmelere soyunurum.


Kavgalarla yorulduğum, susmalarla durulduğum
Kimi zaman vedalarla, kimi zaman vuslatlarla yoldaş yollar
Selamete çıkmaz artık.


Senden sonra
Tebessümü ar saymışken özüme,
Nedir senin bu
Ayyuka çıkan kahkahaların ?


Oysa çok değildi istediğim
Bir gül olacaktın sadece ...
Ellerimi kanatsa da dikenlerin,
Kopsanda belki dalından,
Gülizar bir beste gibi hiç ayrılmayacaktık,
Bahtiyar olacaktık.


Ama sen
Bardaklara dolmayı,
Gecelerden artakalmayı seçtin.


Heyhat
Bir yalana vermişim gençliğimi,
Kahpe yalanlara kanmışım.
Hiç sorgulamadan
Tav olmuşum anlayacağın...

Bir seher vaktinde yitirmiştim ben,
Edeple nişanlı sessizliğimi.

Bu sabah,
Güneş henüz ayrılmışken karanlığın koynundan,
Bir takvim yaprağı
Usulca süzüldü önüme,
Bu o tarih ...


Bir yılı daha devirdi ömrün,
Bir yıl daha yaşlandın şimdi,
Belki saçların ağarmadı ama,
Bir yılı daha devirdi ömrün..


Bir sigara daha sardırdın...
Ben zehrini içime çekeyim
Küllerini ise;
İster bu güne hediye sayarsın,
İstersen geçmişe sadaka ...




? / 01 / 2011
Bekir Keskin
Donetsk