29
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1998
Okunma
………………………………………………………………………………………………………
KARA GÖZLÜM
İflah olmam ben bu dertten ölürüm
Derdime bir çare bul kara gözlüm
Korkarım ki gurbet elde kalırım
Bana görünmüyor yol kara gözlüm
Ayrılık belası geçti başımdan
Uzak düştüm sevdiğimden eşimden
Günde kaç çift mendil dolar yaşımdan
N’olur bu yaşımı sil kara gözlüm
İnliyor derdinle bu gönül sazı
Ayrı yerde ettik baharı yazı
İnanma gel bana bu düşman sözü
Bize hasettirler bil kara gözlüm
Gönül bahçesinden güller dermişsin
Yarim beni düşmanlara yermişsin
Duydum yine ele gönül vermişsin
N’olursun bir haber sal kara gözlüm
Gurbet İllerinde gönül yar ister
Usandı bu yerden başka yer ister
Kem gözlerden ırak bir diyar ister
Bizleri görmesin el kara gözlüm
Dilde aşık diye söylenir adım
Sana kavuşmaktı bütün muradım
Hasretin güç imiş şimdi anladım
İşte böyle bizde hal kara gözlüm
Ömrümün belirsiz gece gündüzü
Canıma kar etti ellerin sözü
Düşmanlar bakıyor ayıra bizi
Gel uyma onlara gel kara gözlüm
Giden yoktur seni kimden sorayım
Gelen yoktur sağ olduğun bileyim
Çok isterdim bir yol yüzün göreyim
Getirmez habarın yel kara gözlüm
Bu garip kaç yıldır yüzün görmedi
Senden bana doğru habar gelmedi
Korkma henüz bu sevdiğin ölmedi
Sümmani bir naçar kul kara gözlüm
…………………………..
AŞIK SÜMMANİ
……………………………..
Sümmânî hakkında zamanında geniş bir çalışıma yapılmadığı için, şiirleri ya unutulmuş, ya da diğer âşıkların şiirlerinin içinde eriyip gitmiştir. Yapılan araştırmaların da oldukça yetersiz kalmasından dolayı da günümüze çok az şiiri ulaşabilmiştir. Bu şiirler de yine yazılı olmayıp, âşıkların ve torunlarının kulaktan duyma şiirler olmuştur.
Biz Sümmânî’nin hafızalarda yer eden bu şiirlerini derleyerek bir araya toplama yoluna gittik. Çalışmamız sırasında Sümmânî’nin şiirlerini içeren dört adet cönk ile 48 adet yazma varak ele geçirdik. Şiirleri tasnif ederken esas olarak bu cönkleri ele alarak, şiirlerin mısra ve kıtalarında oluşan farklılıklarda cönkleri ön planda tuttuk. Cönklerde mahlas beyti olmayan şiirler ise Sümmânî’ye ait olup olmadığı şüphesi ile değerlendirilmemiştir. Ayrıca Sümmânî hakkında yayınlanan eserler de şiirlerin sonuna verilerek, bizim yeni yayınladığımız şiirlerin hangileri olduğunu böylece ortaya çıkardık.
Bu metot doğrultusunda hazırladığımız eser, okuyucu ve araştırmacılar tarafından yoğun ilgi gördü. Bu ilgiden dolayı eserin ikinci baskısı yapılması gereği doğdu. Bu ilgi için okurlara teşekkür ediyorum.
Birinci baskıda yer yer baskı hataları olmuştu. Bu baskıda hem bu hataları düzelttik, hem de bu süreç içinde yeni tespit ettiğimiz şiirleri de yayınlama fırsatı bulduk. Ayrıca bu baskıda Sümmânî’nin hikâyeciliği üzerine de durarak onun tasnif etmiş olduğu ’Elmas İle Kahraman’ ve ’Mâhirî’ hikâyelerini de bu çalışmamıza dahil ettik. Bu yeni bölümlerle beraber Sümmânî’nin hikâyecilik yönünü de ele almış olduk. Burada şunu da okuyucularımızın dikkatine sunalım ki, bazı alevî web sitelerinde Sümmânî’nin alevî olduğu yönünde ifadeler yer almaktadır. Bu kesinlikle doğru değildir. Sümmânî’nin Alevilikle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. Çalışmalarım sırasında yardımlarını hiç esirgemeyen, her konuda kendilerine başvurduğum sayın Hüseyin Sümmânîoğlu ve merhum Nusret Toruni’ye teşekkürlerimi sunuyorum.
Abdülkadir Erkal
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-86-)(-)(-)(
Batıyor sineme dide-i müjgan
Bakışın gurşundur bil kara gözlüm
Böyle yazmış bunu kudretli yazgan
Hiç isyan eder mi dil kara gözlüm
Yem oldu sevdamız kuş ilen kurda
Bu yürek ataş da yanıyor korda
Bu bahar olmazsa gel/cek baharda
Vereyim eline gül kara gözlüm
Seni takıp gezemedi koluna
Bir küflü hançar ki batar soluna
Hayıflanaraktan bakar yoluna
Hasretin aşığa zül kara gözlüm
Mevlâ’dan her türlü gelse ihsanlar
Sensiz neye yarar hamamlar hanlar
Yemyeşil çayırlar koca ormanlar
Görünür gözüme çöl kara gözlüm
Gördüğün rüyanı hayra yorarsan
Gezdiğin yerler de beni ararsan
Merak buyurup da hâl’ım sorarsan
Vaziyet ahvâl’im kül kara gözlüm
Nasıl da güzeldi cilve nazların
Baldan datlı idi o avazların
Aklıma geldikçe kara gözlerin
Çeşmimden akıyor sel kara gözlüm
Bahçada gülünden gonca bernadan
Geçer miyim senin gibi erna’dan
Gatar gatar geçen allı turnadan
Bari selamımı al kara gözlüm
Yürek beni ister dilin anarsa
Senin de bağrınla döşün yanarsa
O suna katarı gelip konarsa
Sen de bana habar sal kara gözlüm
Hasretlik kök salmış kalp otağına
Düşürmüş bir kere kader ağına
Lüzumsuz dil döker dert ortağına
Dertli saz da inler tel kara gözlüm
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
ETEK YAZILARI
Dide: Göz
Müjgan:Kirpik,kirpikler
Yazgan :Yazan, yazar.
Çeşmi:Göz pınarı
Berna : Taze,körpe
Erna: Çok güzel ve cilveli sevgili.
Otağ:Büyük çadır
5.0
100% (18)