6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2420
Okunma

ilk makalelerimi kaleme alırken kağıt ve kalemin vazgeçilmezliğinde gönül denizimden peyda olmuş mısralar sunacağım geçenlerde karalama olarak buldum.tarihi tekerrür etti bir gece önüme geldi.biraz düzeltme yaptım .inşallah beğenirsiniz gönül dostlarım.sevgiyle kalın hoş kalın.
Gecenin karanlığına yüreğimi asıp sana yazıyorum.
Yüreğimi sana kanatlandırıp
Seni düşlüyorum kırık dökük hayallerimde..
Uzakları aşındıran kelimelerimi
Satırlara serip seni soluyorum mürekkebimle.
Yine yokluğun düşüyor hecelerime,
Yine yokluğun bir hançer gibi deliyor hücrelerimi..
Ne yapsam, ne etsem fayda etmiyor.
Sensizlikte kanayan dudaklarımı
Nehirlerde yıkasam da silinir mi yokluğunun acılarını ?.
Zaman sanki hasretinde durmuş..
Herşey hasrete prangalı…
Şakaklarımdan akıyor hicranın alazları.
Ayak uçlarıma düşen
Kangren geceyi kaldırıp
Yokluğunu yumrukluyorum sıvasız duvarlarda.
Pervasızca yüzüme vuran
Yalnızlığın rüzgarları siliyor
Hasretinin kanla karışık terini…
Olmuyor…
Sensiz olmuyor işte.
Hasretinde sesi kısılmış bir rüzgar gibiyim .
Yutkunuyorum acının kanlı gözyaşlarını…
Yapamıyorum,
Ne yapsam uyutamıyorum
Sensizliğin suskun kelimelerini.
Ne zaman saçlarımı okşasa rüzgar,
Ilık nefesini biliyorum.
Ne zaman gecenin koynunu serinleten
Ilık bir meltem esse yüreğime doğru,
Senin kokun diye ciğerlerimde soluyorum meltemleri.
Bir gelsen,
Karanlığı ezen yıldızları sayacağım birer birer..
Ne zaman seni düşünsem
Yıldızlar düşüyor saçlarına
Bir gelsen,
Yollarıma bir kez uğrasan
Gülümseyecek umutsuzluğa boyanmış geleceğim .
Yokluk zindanı aşıp
Bir gelsen vuslatı giydireceğim ayazlara.
Ah bir uğrasan şehrime,
Seninle kır bahçesinde
Sıcak çaylarımızı yudumlarken sevincimden
Simitlerimizin kırıntılarıyla yavru kuşları doyuracağım.
Ellerim; ellerine değdiğinde avuç içlerimin
Terini bırakacağım ılık meltemlerin koynuna
Bir gelsen bir dokunsan yüreğime,
Mevsim ne olursa olsun
Gelişin bahar olacak dudaklarımda..
Biliyorum;
İmkansızlığın ötesinde seni yaşamak istiyorum..
Kana kana gülüşlerini içmek varlığının huzurunda.
Hayallerimle gezinsem bir an ;
Kabullenip ama bir türlü ezemediğimiz
Gerçekler bir tokat gibi iniyor yüzüme..
Yıkılıyorum olduğum yere.
Tutunmak için bir dal bir el arıyorum…
Düşüyorum.
Acıyor yüreğim.
Kaldırımları öpen dudaklarımı
Siliyorum beyaz önlüğümle.
Boynu celladın
Kanlı ellerinde suskunluğa vurulmuş bir mahkum gibi
Arkama bakmadan şehrinin karanlıklarına yürüyorum.
Ve kayboluyorum göğü çalınmış kuşlar gibi
Köhne sokaklarında ardında.
Vuslat kelimeleri çalınmış
Yetim çocuklar gibi ağlıyorum
Yağmur bulutların avuçlarında.
Kimse gözyaşlarımı görmesin diye
Gecenin karanlığını örtüyorum üzerime,.
Zaman akıyor gidiyor.
Mevsimler değişiyor,
Turnalar şehrimi terk ediyor..
Ama bir ben kalıyorum yokluğunda.
Her düş kırıntısından sonra
Yüreğimin derinliklerinden vuslata isyan bayraklarını açıyorum.
Yüzümü yıkadığımda aynalarla yüzleşmekten korkuyorum.
Pencereleri bir açsam senin sesin diye fırlıyorum dışarıya.
Ne zaman telefonum çalsa buğulu sesin diye koşuyorum.
Gün pencerelerime vurduğunda ilk işim,
Yokluğunda ıslanan gözbebeklerimi mandalla ipe asıp
Güneşte kurumasını bekliyorum.
Ağır aksak hayat yokuşunda
Hiçbir zaman seninle yürümeyeceğiz.
Belki kelimeler hep dillerde saklı kalacak.
Karanlıklar büyüyecek avuç içlerimizde.
Ellerimiz hep yabancı kalacak birbirine.
Ve yüreklerimiz hep yalancı baharlarda soluyacak isimlerimizi.
Kuytu köşelerde sigaraya hasreti sarıp
Küllerinden umuda güller ekecegiz..
Hayat yükünü taşıyan sırtımız diye
Nemli duvarlara yaslanıp kendimizle dertleşeceğiz..
Ağladığımızda dizlerimi arayıp seni seviyorum kelimelerini
Gözbebeklerimizde ıslatacağız.
Hasret perdelerinden bir gün
Sevda türküleriyle uyanacağız vuslat sabahına..
Melek’lerin ağladığı gönül bahçelerinde
Delicesine gezip gülüşlerimizi delicesine soluyacağız.
Sabırla, umutla vuslatı bekleyecegiz.
Vakit, hicran zamanı.
Ne olur ağlama
Ben ağlarım
Bırak aksın gözyaşlarım.
Silemesem de ellerimle gözyaşlarımı,
Yüreğimde umutlarla kurumuştur gözbebeklerim.
Ne olur dayan bu hicrana.
Bir gün vuslatın bahar kokulu gecelerinde
Yıldızlarda gezineceğiz.
Seni seviyorken ne olur gülümse…
"Birazdan yokluğunu sereceğim
Hasretinin duvarlarına.
Ve yüreğimi ateşleyeceğim
Katransı yokluğuna..
Ve gözbebeklerimi ıslatıp
Seni sayıklayacağım
Gecenin koynunda..
Hasretini dudaklarımda öldürüp
Güneşle boynuna sarılacağım
Bahar kokulu sabahlarda.."
21/02/1999
Gordion
5.0
100% (4)