12
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1701
Okunma

bu kış sabahında solgun ışıklarıyla
ağarırken gökyüzü
gözlerimin çizgisinde erguvani bulutlar
ve
gitgide çoğalan yağmur kokusuyla
mâşuk aklıma geliyor
özlem;
tek kelime etmeden geçmekte
yüzünde sanki
yalnızca hicrana ait
bir sırrı hâlâ gizleyen bitkin bir tebessüm var.
benle göz göze geldiğinde bakışlarını
utançla kaçırdı
derin bir soluk alarak
ılık rüzgârın okşadığı yüzümü
güneşe doğru çevirip
yüzlerimi yumdum bir süre
sonra devam etti
düşler ülkesinde masum vuslat
Galata Kulesi;
boyun bükmüş
hiç sesini çıkarmamakta
hicranın kahkaları rüzgârla birlikte
kaldırımlarda ilerlerken
başındaki âşıklar
akşamın kızılı kesen yüzünde ,
gizleyemediği bir tebessüm oldu.
yüzünde solan tebessümün ardından,
güneşi ansızın örten bulutlar gibi çatıldı kaşları
’varıp,iletin âşığa vuslata meyil yoktur’
o, varsın kendi derdine yansın
gönderdiğim
kara yaşmağa bürünsün de cancağızını unutsun artık ’ demekte
tövbe etmek yerine azğınlığı arttırdı.
İstanbul ’Allah onu islah etsin’ diyor
Ruhum;
çaresiz ve öfke duyumsamakta
vuslat;
kırmızı yüzünde umut dolu bir ifadeyle
hicranın arasına karışıyor
bilhassa koynuna girip
içten fethetme arzusunda.
20/01/ 2011
gordion
5.0
100% (7)