sislenmiş bir aksam alacası etrafa gün bittiğini anlatıyordu.Bir yokuşun başındayım ve nefeslerimin içimden firar edesi var. Zora koşulmuş bedenimin içinde,doğurgan sevgilere gebe yaşanacaklar.Kapattığım gözlerimin içinde seni sobeliyorum hiç sıkılmadan ...

Umudumun içinde saklısın .
Dingin bir koyuluk sararken etrafı ,
kendine özgü bir tür canlı tablonun içinde hapis edimişim.

kaç lekeli aşk içine düştüm senden sonra ;
her aşkta senin kalıntılarını buldum ;
her kalıntıdan aşk çıkarmaya çalıştım olmadı .

Uyanışların içinde ruhum,
hipnotize tutkulara ,
bunların sınırında beni bekleyen sen,
gülümseyen gözlerle beni seyrediyorsun

Düşkün geçmişim yanılgılarla dolu.
Yaşadığım diğer kadınlar,
hepsinde seni yaşarken,
tüketip giderken ,
yarım yüzlerin hepsinde yaşanan yıkılmışlıktı
Nafileye yolculuk .

yarım kalan uykularımın
arasına sığdırılmış
sana ait gravürler ;
gecenin kopmuşluğu göz kapaklarıma işlenirken

hayatla çiftleşme anlarıydı,
bana dair yaşanmışlıklarda
Damarlarmdan fıskıran sensızlik,
silinmiş fotografına yansımalar olarak düşüyordu ....

sen bir küstüm çiçeği ulaşılamazken ruhuna
saklanmaya çalışıyorsun.
Dokunduğum anda kapanıyorsun ,
Oysa damarlarımdan sen akarken
tüm heyecanlarımda
ne gereği vardı saklanbaçların ?

Boş sokaklarda dolaşan bir ıslık sesi.
Sen sokaklarında boşa aldandığım.
İçim ,
dışım ,
saçım,
başım...
Tenime sinen sensin kadın.
Kızılca kiyamet yaşam dolusun.
Tensel sıyrıkların içinde olan kalbim,
Bedenimde son bulan aşkını gömecek bir yeri bulamadım ki……

Affedilmesi zor bir hayat,
soluk soluğa yaşamın içinde,
düğüm düğüm olmuş gelecek sadece avuçlarında,
bilinmezliğinde kaybolan ben ,
yırtılmış tişörtümün içinde süsleri kaybolmuş hikayelere
seni sıgdıramadım.....