21
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1551
Okunma

O nasıl da bir inişti öyle
Hışımlı, çıldırtan bir işti böyle
Sicim gibi bardaktan boşalırcasına
İndimi indi de, canı alırcasına
Göz gözü görmüyordu, silecekler bile yerinden fırladı
Araba, yolun orta yerinde de çakılı kaldı
Yol yalvardı, ben yalvardım!
Renkte de, al’a vardım.
İniyordu o durmadan tüm haşmetiyle
Çıktım yola da, aptal gibi de yıkandım
Bu bahtımın karalığının temizliğimiydi?
Yoksa yediğim şamar gibimiydi
Kendime mi geldim ve ya getirildim
Erindim de çözemedim.
Göğe açılan ellerim oluk gibi verdi de veriştirdi
Başıma yediğim darbeden, aklım kalmadı
Diktim gözlerimi yaratana da, haykırdım!
Ver ALLAH’IM ver!
Yolunda da uslanayım
Akıl buluğ olsun artık, nefsimi de yeneyim
İt gibi de, kemireyim.
Sardı tümden etrafımı, yıktı debeledi yere
Kattı beni de, saldı sele
Çarpa çarpa, bata çıka da durmadan ilerle
Değdiklerim, benim değildi
Sanki o sürünen de ben değildim, herkes eğildi
Kaybolmuştu tümden o eski değerler
İnsanlara vurulmuştu, o elde ki yekûn eski semerler.
İndim indim başkalarının yollarına, bahçe ve evlerine
Kafa tuttum, tüm babayiğitlerin en erlerine
Deydim durdum, yuvarlanarak her bir şeylerine
İnadına da, sert de yumruk vurdum
Ne sürüldüm, ne de kovuldum
Övüldüm!
Kimselerden de, hiç bir de çıt da yok
Tutunup aldıklarımla, kala kaldım
Eski sahipleri gibiydim, el pençe saygıdaydım
Şükranla tanımadıkları bir yabancıya kapılandı
Utanmadı, hiçte arlanmadı.
Hayıflandım;
Hey ALLAH’IM; dilleri, beyinlerimi yok?
Aptallık ruhlarına mı işlemiş, hayvandan farkları mı yok?
(17.01.2011)AZAP...
5.0
100% (14)