BEYİMBilinemez her şey şehir gezmeyle Bizim oraları gördün mü beyim Bazen çıplak ayak bazen çizmeyle Hiç kerpiç gölüne girdin mi Beyim Kışın kalın giyilir yazları ince Rençberlik yapar herkes kendince Dağılır desteler rüzgar esince Kızarak hiç yığın vurdun mu beyim İşler yoğun olur köyümde yazlar Pancara giderler gelinlik kızlar Ağzına burnuna dolarak tozlar Patosa hiç sap verdin mi Beyim Gece yorulurlar yatarlar sapta Hiç dayak yedin mi buğday çalıp da Damadın yanına sağdıç olup da Tek ayak üstünde durdun mu Beyim Soludurlar atı torba verip de Bağladın mı urgan yığın vurup da Angıç devrilmesin diye verep de Asılıp da cerek kırdın mı Beyim Ortaklar paylaşır buğdayı bölüp Ölçerler tenekeyle ağzını silip Seklemin dibine şöyle çömelip Tabakayla tütün sardın mı Beyim Toz olur saçların işlemez tarak Tarlada çorabın dolar bıtırak Toprağa birazda saman katarak Kürekle hiç çamur kardın mı Beyim Bazen inekleri olunca kayıp Tedbir alırlar kurt ağzı bağlayıp Her katını çamur ile sıvayıp Kerpiçle hiç duvar ördün mü Beyim Sürgüyle kürürler damın karını Peşkir ile siler akan terini Sallayıp tandıra ayaklarını Lavaşa hiç peynir dürdün mü Beyim Dışarıda çul sererler altına Sabahları kırağı düşer örtüne Küründen çuvalı alıp sırtına Harmana hiç unluk serdin mi Beyim Görün bizim köyü bir kez gelinde Harman savururlar poyraz yelinde Öküzleri koşup meses elinde Yamaçta hiç tarla sürdün mü Beyim İşte böyle beyim bizim yöremiz Gelenektir, adetimiz töremiz İnsanları sıcak,kalpleri temiz Gelip halimizi sordun mu Beyim Nizamettin ELMA |