1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2231
Okunma
Öğrenilmez her şey şehir gezmeyle
Bizim oraları gördün mü beyim
Bazen çıplak ayak bazen çizmeyle
Hiç kerpiç gölüne girdinmi Beyim
İşler yoğun olur köyümde yazlar
Pancara giderler gelinlik kızlar
Ağzına burnuna dolarak tozlar
Patosa hiç sap verdin mi Beyim
Soludurlar atı torba verip de
Bağladın mı urgan yığın vurup da
Angıç devrilmesin diye verep de
Asılıp da cerek kırdın mı Beyim
Toz olur saçların işlemez tarak
Tarlada çorabın dolar bıtırak
Toprağa birazda saman katarak
Kürekle hiç çamur kardınmı Beyim
Sürgüyle kürürler damın karını
Peşkir ile siler akan terini
Sallayıp tandıra ayaklarını
Lavaşa hiç pendir dürdünmü Beyim
Görün bizim köyü bir kez gelinde
Harman savururlar poyraz yelinde
Öküzleri koşup meses elinde
Yamaçta hiç tarla sürdünmü Beyim
Kışın kalın giyilir yazları ince
Reçberlik yapar herkes kendince
Dağılır desteler rüzgar esince
Kızarak hiç yığın vurdunmu beyim
Gece yorulurlar yatarlar sapta
Hiç dayak yedin mi buğday çalıp ta
Damadın yanına sağdıç olup da
Tek ayak üstünde durdun mu Beyim
Ortaklar paylaşır buğdayı bölüp
Ölçerler tenekeyle ağzını silip
Seklemin dibine şöyle çömelip
Tabakayla tütün sardın mı Beyim
Bazen inekleri olunca kayıp
Tedbir alırlar kurt ağzı bağlayıp
Her katını çamur ile sıvayıp
Kerpiçle hiç duvar ördünmü Beyim
Dışarıda çul sererler altına
Sabahları kırağı düşer örtüne
Küründen çuvalı alıp sırtına
Harmana hiç unluk serdinmi beyim
İşte böyle beyim bizim yöremiz
Dost ağırlar adetimiz,töremiz
İnsanları sıcak kalpleri temiz
Gelip halimizi sordunmu beyim
Nizamettin ELMA
Emekli Polis Memuru
ŞARKIŞLA/SİVAS
5.0
100% (1)