0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1248
Okunma
Tesbih taneleri
Misali dizilirdik;
Etrafında koca bakır,
Sini.
Babam evin direği,
Tesbih imamesi.
Anam evin hanımı
Babamın yüreği!
Otururduk;
Diz üstü,
Misk gibi tarhana
Çorbası.
Elimizde tahta,
Kaşık;Konya işi.
Babam besmeleyle
Başlardı.
Arkasından biz,
Başlardık.
Denizaltı gibi batırırdık çorbaya,
Kaşıkları.
Anam zor yetiştirirdi,
Bazlamayı.
Anam çıkışırdı arada:
Dinlendirin kaşığı.
Hızlı gidiyorsunuz,
Çok.
Babanız yetişemiyor size,
Yiyemiyor aç kalacak dişi
Yok..
Çok kere duymazdık çalınsa,
Bile kapı.
Fazla sürmez boşalırdı ,
Çorba kabı.
Şükürle kalkardık Tanrıya;
Hep şükür.
Doysak da,doymasak da.
O günler çok geride şimdi.
Göçmen kuşlar olduk !
Hamur yoğurmaya
Çocuk doğurmaya,
Mevsimden mevsime
Dönüyoruz yuvaya.
İşimiz biter
Haydi başka iklimlere,
Evimiz orada ya.
Başlar;
Hayatın yavaş, yavaş
Gelmek kadar,gitmek
Gerçeği.
Baba önden veya ana önden gider;
Dönülmez yola.
Bir gün döndüğünde;
Kapıda koca bir asma,
Kilit!
İçinde doğduğun önünde oynadığın,
Eve!
Sen ona aşina,o sana yabancı.
Bomboş bakar!
Ölü gözü gibi camları kırık;
Pencereler.
Kafes kapısı olmuş;
Girer, çıkar
Güvercinler!
Süleyman Üstün (1987 Sivrihisar)
5.0
100% (1)