11
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1981
Okunma

Kapkaranlık bir odada
Yine yalnızlığıma gömüldüm anne
Gel kurtar beni
Kara toprakları çek üzerimden
Boğulmaktayım
Ne kadar bağırsam da kimseler duymaz beni
Gel anne
Sıcacık ellerinle kaldır üzerimdeki beyaz örtüyü
Daha giyemediğim gelinliğime duvak ekle
Gelincikler gibi oluvereyim gözlerinin önünde
Kapatmasınlar ışıkları
Daha aydınlığı göremeden karartmasınlar
İçimde aydınlanmaya yüz tutmuş yüreğimi
Karartmasınlar…
Daha uçurtma salıverecektim mavili gökyüzüne
Papatyalardan taç yapacaktım senin en sevdiğin
Buğday sarısı ipeksi saçlarıma
Gel anne gel
Çıkar beni bu karanlık odadan
Kimsesiz bırakma sersefil oldu bedenim
Bir tarafım yılanlarla doldu
Bir tarafım nacizane soldu …
Birde anne burası çok sıcak
Alev alev bir hançer okşadı senin bile kıyıpta okşamadığın
Naif yüreğimi
Usulca dokundu sonra tüm bedenimi salıverdi
Bu bir yangın yerimidir yoksa anne
Sensizlikten bak ne hale döndü naçar bedenim
Nerdesin nerde ?
Söyle kim kurtaracak nazlı kelebeğini
Kim kim kim ….
Çok geç anne artık çok geç
Bedenim çoktan çürüdü bile
Sen istesen de istemesen de
Ben çoktan maviler arasında yükseldim anne
Yavrum deyişin kulaklarımda asılı kaldı
Ağlama anne
Geleceğim, ruhumu parçalayıp
Dört parçaya ayırıp
Güneş batmadan sessizce
Geleceğim bir seher vakti
Hayatın acılarından nasırlaşmış ellerini
Tek nefeste
Öpeceğim sevgiyle
İşte geldim anne
Bedenim tutsak toprakta
Ruhum daima yanı başında…
03/01/2011
Birgül Afşin
5.0
100% (9)