7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1575
Okunma

gittin............
kalsan güzel olurdu
gitmişin neye yarar?
sen gittin bak!
bende koskaca sensizliği bıraktın.................
Ey mâşuğum!
İstanbul’un gözyaşları bile
içimdeki hasretinin ateşini
bir nebze dahi söndüremedi
’illa sen’ diyor narin yüreğim............
Ah! bir gelsen cancızım.................
gece karısı bakışlarını alıp
ansızın gittin
sen gittin ya
bilmezmisin
bendenizin deli/ divane dolaşır
İstiklâl Caddesinde.........
ve
gittin
eriyen muma döndü
narin yüreğim
hicranın kör kuyusunda yaşamım............
içim sana gel diyecidir
bilesin vefalım...........
İstanbul’a gelişini kimsecikler görmemişti
gidişini neden esirgedin benden?
gelişin ki davetsizdi
gitmen;
kaçınılmaz olması mı gerekiyordu?
hiç kan ağlamadı mi yüreğin?
Taksim de
gecenin karanlığını yara yara yol alıyorum
bedenim sensizliğin ikliminde............
gittin........
hicranı yüreğimi saldığından beri
hasret alevlerin lavlaşmasındaki
yüreğimi eriten
ateş toplarını mı toplayayım vefalım?
aşk çemberiden çıkarıp
cehennem kuyularına atışın niye........
bütün yollar çıkmazdı
ayrılığın pusulasındaki İstanbul sokakları...........
her akşam
başka bir yönde gösterge
hicranın rehberlik denemelerinde............
ayak izlerinde
ayak izlerimi bulmaya çalışıyorum
yavaş yavaş kayboluyorum
karış karış bildiğim İstanbulda......
Çınaraltı sensizliğin uğultusunda
Marmara da bile dalga yok
sen gittin diye.......
Kız kulesi ;
tasını tarağını almış vuslata koşuyor
İlla sen diyor narin yüreğim ..........
Sina’da bayılan Musa aşkına
Kudüsteki kan ağlayan İsa’nın hatırına
içim sana gel diyecidir bilesin vefalım..........
dön
gel artık cancızım.........
30/12/2010
gordion
5.0
100% (2)