24
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
2571
Okunma

o günün sabahı
ayaklarından yıkandı ölüler.
ve o gece,
ağız bağı kadar suskundu diller.
dağınıklığıyla oradaydı herkes.
dudakları kuru kadınlar vardı.
ellerinde bakır çanak,
dövmeleri sarkmıştı çöle.
ayaklarından belliydi çoktandır sevişmedikleri,
ölüler adına başladı ağıt
yaşlı olanlar suskunlaştıkça
çocuklar bakirliğiyle ağladılar.
ve olmamalıydı yokluk adına isimler.
kendileri gibi kutsaldı çöl.
o gece her şey
ve herkes
bir başkası gibi davrandı.
kutsallık adına yüceltiler ölümü,
yaşanmadan geçen her günü
anlamak için öldüler dendi.
rüzgarın götürdüğü bir duman tütsüsüydü.
avucuna düştü zaman
ateş gibi yanakları, her gece
kaba adamların yatağına
yüzler çizdi.
çöle ve geceye inat
ağardı saçları, çizgileri kalınlaştı.
hatırladığı sadece çölde kalan ağıttı…
...
..
.
5.0
100% (21)