aynı boyutta yakalandık günâha
göz yaşlarınla zımparaladım
avuçlarımda donan küflü zamanı
savurdum maziye gözü kapalı
her çıldırışta incelen
kabuk tozlarını...

kantar topuna düşerken titrek bedenlerin narh’ı
keşiş çilelerinin şaha kalkışı gibi
okkası kaçadır hangi haramın
kim tutar hesabı...

darası alınmamış tek gözlü terazinin kefesindeydik
ekseni kayarken cihan yörüngesinin
bakmadık zembil tutanın koluna
nerede kâr nerede zarar eyledik...

kimin ar’ı kimde,kimin kârı kimde kaldı bilinmez
son mekâna gider çift kişilik sır demetleri
nesimi’ye bac olsanda söylenmez...

üfleyelim şimdi yedi başlı ejder efsunlarıyla
geri kalan külleri
duralım kırklarda dar’a
ben diyem;sendeki nardan
sen de;sendeki sacdan...

....................................................................Kasım