Sevdaların
allı durnaların getirdiği muştularla
yeşerdiği memleketimde
Sevda tohumlarını yeşertecek
bulutlar
senin dalga dalga saçlarının eteklerinde
Şarktan gelen
sevda salgını
beni bulduğunda
Farkettim altında ezildiğim yük
kısır
sevda Kanı damarda donduran çığlık
Değdi tene ürperten bir soluk
Babil kulesinin zirvesinde
sallanıyor
beyaz enteriler içersinde
mahsun bakışlı bir
çocuk Dedi mahsun bakışlı
çocuk bu benim son günümdür bu benim son sözümdür
size sevdalar sunmaya gelmiştim
sizden sevdalar almaya gelmiştim
doğumu doğum bildim
ölümü doğum bildim
varmı bundan ötesi
ölüm şeklini siz seçin
meğer sevdamı gönlüme gömmeye
mahkum gelmişim
Ve insanlar
Dipsiz bir kuyuyu andıran
sır küpü insanlar
Gün boyu yeşerttikleri
sevdaları
Güneşin doğmasını beklemeyip
gecenin karanlığına gömen insanlar
Yeni günle yeni
sevdalar yeşertip
gelen
geceye gömen insanlar
Ve bunların ötesinde
hepsinin ötesinde
gönüllerde yeşermeyen
muştulara duyarsız
kısır
sevdalar........