Sonsuza akan
nehir misali
geçmiştir belki
nice asırlara senelere sığmayan zaman
ama kaybolmamıştır bebeğim
yaşanan ne bir dakika
ne bir an
sinmiştir hepsi
zamana ortak olan eşyalara
eşyalarda yaşayan
anılara hatıralara

öyleyse bebeğim
inmedikçe zaman adlı bu gemiden
yaşanan her anı
seslere görüntülere verilmiş
kredi bil sen
işle
etten ve kemikten oluşan alacaklı defterine
zamandan alacaklı olduğun her anı
kim bilir
belki yağmurlu bir gecede
göz yaşları ile toplarsın
zamandan alacaklarını

ve bir bağbozumunda
yeşilin sarıyı kırmızıyı bulduğu
asma ağacında
yazılanların kaybolduğu
silik bir kağıt parçasında
sana sunulur bir salkım üzüm
yediğin her üzüm tanesi mazi olur
buğulu bir cam ardında canlanır
her üzüm tanesi
derinden çekilen bir of
billur bir kahkaha olur

ve bir an gelir
biter üzümler
kuruyan iki pınara döner gözler
uzanır bir el
eşyaya sinen zamanı siler........