12
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2115
Okunma

’’her bahar sonrası ayrılık kokar sokaklar, kaldırım taşında uyutuyorum nefesimi…
yüzüne dokununca soluğum, yalnızlık koksun diye bakışların…’’
tırnaklarım kırılıyordu şehrin duvar diplerinde
son kararımı tenime işledim
hiç bir rüyamı oynamam artık arka bahçede
mahrem türküleri getirmeyin kulaklarıma
falakaya yatan çocukluk hayallerim
hangi dergâha bağdaş kursam aforoz edildim
niyet ettim kalem yormadıyla
huysuz rahipler besmele çekmeyi deniyorlar
ıslık bile çalamayan dudaklarıyla
karanlık paltoları olmuş
elleri yüzleri gölge lekesi
aşkı yakıyorlar vaftiz havuzunda
’kalabalık bir sokak belki hayat
sen her köşe başı’
diyordu radyoda sunucu
ben çocukluğumu özlüyordum yine
gazeteyle kaplanmış defterlerimi
silgi kokan saçlarımı
beyaz dantel yakamı
ve illa ki
salıncakta sallanan düşlerimin ipini kesen annemi
kanatlanır gerdanımdan bir serçe
özüme düşerse ağlayan bir kız çocuğu
ve ana avrat düz gider bütün şairler
her göz yaşıma bir şiir yaktım
inzivaya gömdüm cansız dilimi
tam sayfa ver ölüm ilanımı
inan sesim çıkmaz artık hıçkırıklarımdan başka...
5.0
100% (10)