özlem...
önce kalp çarpıntısı,
sonra damardaki kanın daha hızlı akması,
sonra vücudunu sarması kışın soğuğunda yazın kavurucu sıcaklığında
önce geceyi gündüz yapması,
sonra geceleri bıtmeyecek kadar karartması duvarlara baktığında,
özlediğinde,
zamanın dolmaması hiç,
gün gelince dudakların çarpışması terminal önlerinde,
kolların ellerin buluşması,
tek vücut olunması özlem,
delirtmesi insanı bazen,
bazen de tebessüm ettirmesi,
ama en önemlisi güldürmeyi unutturmaması,
acı çektirmemesi,
özlem bazen bir resme bakma,
iç geçirmek yürüdüğün kaldırımlarda usulsuzca kimi zamanda,
tek kalmak mı acı,
yoksa çifte ulaşamak mı,
ulaşıp ona doyamamak mı,
özlemin tanımına uymamak mı,


özlem hayat demek,
hayatın sonu demek,
aynı ev aynı yer aynı mekan demek,
aynı yatak aynı KOKU demek,
o şekılde uyumak demek,
hayat birlestirmek demek,
sonuna kadar onla olmak demek özlem,


özlem beklemektir aslında,
hayal etmektir,
sevdiğini görmeyi onu öpmeyi,onla dans etmeyi,
sonra ayrılmaktır gene özlem otobüs camlarından bakışırken,
bilemezsin o anda ne düşündüğünü,
tutulur felç olur sanır insan,
bırakır gidersin sevdiğini,
özlem limi özlemsiz mi anlayamazsın
düsünürsün yol boyunca,
ne çekıyorum ben özlem mi diye,
karar veremezsin o Bolunun dondurucu soğuğunda,
kuşlara bakarsın sabah olunca ,
ordan oraya uçtuklarına,
imrenirsin,
yan yana kol kola uçarlar bulutların üzerine,
hayata, yaşama, sevince ve de özleme çırparlar kanatlarını
kıskanırsın onları,
al beni de götür dersin bulutlara Ankaraya,
ama taşıyamaz ki beni ,
özlemin ağırlığı nasıl fazla geliyorsa bazen insana ,
benimde ağırlığım fazla gelir onlara,


sevmek...........
özlem mi oluşturur sevgiyi? yoksa başka birşey mi,
kalp mi yoksa beyin mi,
eller mi yoksa dudaklar mı yoksa sence gece yarıları gözyaşlarıyla koklanan ince telli saçlar mı ?
gözyaşları peki ne anlatır sana,bana ve yarınlara ,,,,,zamana
bende bilemiyorum yoksa bilsem inan anlatırdım SANA