ÇOK ŞÜKÜR

Hakikat aşığıyım, sevmem asla yalanı,
Doğruluğun dışında sözüm yoktur çok şükür.
Mukaddesat sembolü elimde al sancağım,
Başka renge boyanmış bezim yoktur çok şükür.

Mazlumun yanındayım, zalime etmem sükût
Dünyalık kaygılarla bozulamaz bu akit
Kalemi Hak davaya ram eylerim her vakit
Batılı sevindiren yazım yoktur çok şükür.

Kayıtsız kalınır mı garip, yetim, düşküne?
Merhameti yerleştir gönül denen köşküne.
Mahlûkatı hoş gördük yaratanın aşkına,
Ötekini dışlayan özüm yoktur çok şükür.

Takvaya yoldaş edip istikamet, vakarı,
Hayırla anılmaktır, kısa ömrün tek kârı.
Helal ile doymalı mide, beyin ambarı,
Haramla pişen aşta tuzum yoktur çok şükür.

Kapılmadan yeise, sarılırım hep sa’ye
Resule ümmet olmak hayatımda tek gaye
Rabbim “kulum” der ise budur en yüce paye
Bundan başka mevkide gözüm yoktur çok şükür.

Tevhidî mesuliyet altında ezilirim,
Ümmetin bölük pörçük haline üzülürüm,
Birlik için kurulan her safa dizilirim,
Tefrika yollarında izim yoktur çok şükür.

Rahmetli Muhsin Başkanımın okul, gençlik ve dava arkadaşı olup, hâlâ bu davaya fedakâr bir şekilde hizmete devam eden çok kıymet verdiğim bir ağabeyim kısa bir zaman önce bana TEVHİDÎ mahlasını verdi. Bu mahlasın ağırlık ve sorumluluğunu taşıyabilecek bir kul değilim, olmaz üstadım dedimse de olacak dedi ve mecburen razı olduk. Rabbim bu isme layık kullardan eylesin, diyerek bu şiiri kaleme aldım.

Tevhidî (Hüseyin KILBAŞ)
23 Aralık 2010 KİLİS