En büyük çelişki
Yalanlara getirilen doğrular
Misal vermeden anlaşılmayacak/Şık’lar
( Kocasını aldatan kadın)
Aşk çıkmazında, mahsun konuşur

Kocamı aldattım ama /Seni aldatmadım/
Hani ekmek çaldım ama /Kuyumcu soymadım gibi
Ne alakası var demeyin
Yalan süslü olunca/Pembe oluyor
Ve aynı gece
Mecburi istikamettir yolu
Kocasının beşiğinde, sallanır
Aklında başkası
Aşk’ını aldatır
Kutsal müessese hatırına
Hatıra bak
Kaşın hatır hatır
Müesseseye bak
Ne durgun.
Ve birde hint kumaşı olur
Seçilmişliğiyle
Bilmez abaza ne kovalar.
(EŞEK)
Ve duyan alkış çalar
Ne yapsın eksik etek.

Vahhh ki vah. Mala bak
Ve devam eder geçici çelişkiler
Ortalık bulanmadan.
Dedektif çizgiyle
Sordum ehli bir zata
Neden, hep eşli arıyorsun ?
Dedi/Sorun olmuyor
Meseleye bak.

Ve bir de, uymazsan kalıbına
Şeklin
İtin gözüne sokar yalnızlığını
Tepkisi daha şeytani olur
Belli etmez kıskançlığını
Direktif verirken etrafına
Yalnız kadını gösterir
İşte bu demek yeterlidir
Namusuzluğa

Ve çevresi geniş olur
Hiç daralmaz.
Vereni severler
Yedireni
İçireni...
Keyfe bak
Ne kadar çelişkisiz

Mıntıkası temizlendikce
Musallat olur, masuma


Ve değerleri

Birincisi ona hep gereklidir
İkincisi yoktur /göstergesi/
İkincisinin şekli süresiz değişir
Aşk bağabına
Ve yaşar. Karalar çalarak
Masumun ayağına
Aç gözlerine sebep
Gönlü toku çekemez
Ve birde kurnaz bilirler kendilerini
Bir lokma et beyinleriyle...
Ağızları laf yapar
Canım cicim

(Ve 2. Şık / Karısını aldatan adam )

Ömrü yalakalıkla geçer
Yaranmaktır tek gayesi
Suç bastırma teorisi eşittir.
Fakat orta da, kalan çelişkinin
Tek zararını yalnız bir kadın görür...

Nasılmı ?
Nasıl anlatayım bunu topluma
Çelişki doğar.

Bu gayrı meşru dünyaya
Gebe kalamam