Hakikat kurşunlarına,
Hâlâ;
İnat barikatları kurabiliyorsan!

harikaydı
zaman zaman hepimiz yapmazmıyız bunu

inat etmezmiyiz gerçeklere karşı

kutlarım

saygılarımla

"Susmak; zamana bırakılmış bir bombadır... "
/ ya patlarsa ?

Tebrikler.

Değerli şairimizin kendine has bir üslubu benmdesıgını adım adım ızledıgımızde göruyoruz. Oncelıkle bu yolsa baaşrılar dılemeliyiz. Yolun çok uzun, yolu çok çetrefıllı ama yola düşecek akdar cesur. yolda ölecek kadar inançlı.

Öncelikle şirin içeriği, çözümlenmesine başlamadan önce bir şeyi ifade etmeliyim. Şiirin altına koyduğu metin ile birlikte birde müzik olsa sayfasında kendımı adeta bir şiir dinletisinde bulacaktım.

Bireysel bir çığlığın, toplumsal davranışa eleştirsel bir bakışı... İki yüzlülüğün seyri seferi...

Anlatım dili oldukça güçlü olmuş. İmgeleri suskunluk kadar bir bomba etkısı yaratmış kanımca. Anlam tekliğinden daha çok bir anlam netliği oluşturmuş. Başlangıçtan finale kadar geçen süreçte Kurgusundan sapmamış. Bireysel olarak yankılanan çığlığı; gerek konunun söz söylemeye değer olması, gerekse gündemi yakalamış olmasıyla, hem şaire hemde esere artı değer katacaktır. Şairin bilgi birikimi; bu eseriyle hakikat kurşunlarını sıkabılecek kadar ustalık sınırlarını zorlamaya başladığının en somut kanıtı.

Bir zamanlar ’Hain’ diye astığın adamı!
Şimdi kahraman ilan etmen!

Yukarıdaki dizeler ise Toplumun, toplumu oluşturan insanların ne kdar subjektıf deger yargıları taşıdığının acı örneklerıyle dolu bir geçişi ve geleceği olabileceğini tüm açıklığı ile gözler önüne seriyor. Acı ama gerçek.

Emeğine sağlık, Yeni kelimelerde buluşmak dileğiyle.

Süzeceksin karşındakinin davranışını hayat tecrübesi süzgeciyle.
Anlayacaksın dudaktan dökülenlerle gönülden dökülenlerin ayrımını.
Susacaksın sonra... Bırak kandrdığını sasın yaşam seni.
Sen farkındalığının farkıyla nefes alacaksın.


Tebrikler sevgili Serhat..

Her ne kadar onu çok düsünsen de,
Yine de gidebilecegini ögrendim
Kahramanlarin, yapilmasi gerekenleri ne pahasina olursa olsun,
Yapanlar oldugunu ögrendim.

...

kisa ve dolu bir siir

kutlarim usta kalemi

sevgi/saygi dost

kişinin içe kıvrılışıdır dilin lal oluşu sonrada şişer ve patlar yüreğinde


saygılar

Başkalarının mutlu etmek adına yapılan tüm eylemleri kınıyorum. Ben kendim mutlu olmadıkdan sonra ne anlamı var başklarına hayatı, güzel yaşamaları adına katkıda bulunmanın. Çağdaş köle olmak yerine, karşımdakini saf yerine koyup çağdaş asalak olmayı yeğlerim kendi çıkarlarım doğrultusunda. Hergeçen gün daha çok değişdiğimi fark ediyorum. Gereksiz bir sakinlik çöküyor üzerime ve ben sevmiyorum bu durumu. Kavga etmek lazım oysa, hatta küfür etmek ana avrat, insan olmak sanatı şimdi böyle şekilleniyor,böyle adlandırılıyor, olabildiğin kadar özgür ve dışa vurumcu. insan olmak lazım değil mi ? saygı, sevgi, bilgelik, düşünmek gülünç şeyler bunlar eskimiş duygular geçtiğimiz 1000 yılla birlikte artık bu duygularda tarih oldu. Yeni duygular var. Mesela hiçbir çıkar maddi ve manevi kazancın olmadığı halde sadece mastürbasyon yapmak için çevremizdeki tüm yaratıklarla yarışa girişiyoruz AĞIR HIRS DİYORLA BUNA. Yeni fenomenimiz bizim bu kendi kendini tatmin etmek. Sittir et gitsin. Yok arkadaş illa mastürnbasyon yapacam diyorsanda dümedüz bas küfürü hakareti rahatla...Yoksa çekilmez bu dünya, ya da şunu yapabilirsin üçtane salağın peşine takılıp, ya ya şa şa padişahım çok yaşa al beni emrine amadeyim, yalakalıkda sınır tanımam ister yat sev, ister kaldır döv. Neyse takma kafana paradan başka...

:) isyanca