Ne güzeldir Bir Rabbe kul olmak Bir Rabbe kul olan şerefli insan olmak. Başka bir şey istemez insan Allah yüreğinde olduğunda her an.
Dön dön kendi içinde Kaç tavaf eder yer gök ve nefsinle Kim diyebilir ki bu evren bilmez Hak divanına doğru döner gider Evren içinde evrendir insan.
Yürüyen koca bir gök kubbedir üstümüzde Yıkılmaz bir iman işareti nakşediyor göğsümüze. İşte bak tam içindesin Hakkın, Vuruyor kalbin her atımı AllahAllah diyerek durmadan.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiirin manâsı çok derin.Şiiri, dilin bir göstergesi olarak ele aldığımız vakit anlamlar daha da pekişiyor. Şiirinizin tasavvuf etkisinde, Hak ve yaratılmış(kul) ilişkisinde değerlendirmek lâzım.
Mevlâna sevgisi ile kaleme alınan binlerce eser var.Bağlılığı ifade etmenin bir diğer yolu yazmak olsa gerek. Bu bağlılığı yazanlardan XVIII. asırda Sâkıb Dede - Sefîne-i Mevlevîye; Esrâr Dede - Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevlevîye isimli eserleriyle Mevlevî şairleri bir araya getirme gayretinde bulunmuşlardır. Son yıllarda aynı yönde Farsça kaleme alınmış Mekteb-i Mevlevîye ve Türkçe Mevleviyâne gibi eserler de yayınlanmıştır.
Eklektik tipte bir filozof kabul edilen İbnu'l Arabî'den etkilenen Mevlâna'yı anlamak için iki yol vardır. *- sunnî yol *- vahdet-i vücûd yolu
Hedef yol vahdet-i vücûd yoludur.Ve bu yolda eselerdir günümüze kalan.Arabî'nin '' Allah huva el-vücûd el-Hakk '' -Allah mutlak (Hak) varlıktır deyişi bu şiirin yolunun açıklanmasında önemlidir.Vasıtasız sebeptir Hak.Ve bu doğrultuda kalbin her atımı da tavaftır.Bu yerli yerinde bir sözdür.Dairenin merkezi olarak Hakk'ı ve Hakk'ın noktası olan insanı güzel anlatmıştır şair.Allah sûreti neticesinde tüm yaratılanlara nüfûz eder.Ve kul, O'na tavaftadır her an.
Şiirin manâsını yukarıda da belirttiğim gibi çok beğendim. Kendimce şiirde sakıncalı bulduğum noktaları da ifade etmek istiyorum.
*- '' Bir Rabbe kul olmak Bir Rabbe kul olan şerefli insan olmak.'' Rab birdir.Ezelî ve ebedî.
'' Rabbe kul olmak '' şeklinde kaleme alında daha uygun olacağı kanaatindeyim.
*- '' Dön dön kendi içinde '' Dön tekrara gerek duymayacak kadar net bir ifade.O sebeple ikinci '' dön '' fazlalıktır.
*- '' Hak divanına doğru döner gider '' Yine bu dizede yer bulan '' döner '' kelimesinin de, bir üst dizede mevcudiyeti sebebiyle gereksiz kullanılmış bence.
*- '' Yıkılmaz bir iman işareti nakşediyor göğsümüze.''
Güzel bir dize bu.Yine bir fazlalığı barındırıyor içinde. '' Yıkılmaz bir imânı nakşediyor göğsümüze '' daha güzel bir sesleniş olacaktı.
Nesne ve göstergeleri itibariyle güzel bir şiir bu. Bazı aksaklıkları kendimce ifade ettim.Dilerim şairi gücendirmemişimdir.
Ali Sevimli kardeşim çok memnun oldum. Evet çok teşekkürler yorumlarınız için. Su yolu öyle bir açılış yaptı ki yani ondan bir çok güzel mana açıldı. İlk başta belli olmayan derinliği olan anlamlar. Elbet bunlar bana has değil. Allah insanlığa Kur'an gibi bir mucize vermiş rahmet üstüne rahmet demek. Şükürler olsun ki anlıyorum Kur'anı Kerim'i gerçekten Allah arayan, susayan gönülleri buluşturduğu ilahi bir kaynak.
Ya Rab Bizlerin gönülleri genişlet Bu güzel fikirlerde buluşturduğun gibi cenettinde de buluştur Bizlere lutfunla muamele et Kusurlarımız çok sen onları örtüp Güzel ameller yapanlardan eyle Bizlere hidayet nasip et O kullar ki Rablerinin yoluna Büyük bir aşklar koşarlar Amin Amin Amin
''Bir rabbe kul olmak'' bu konuda bir katkı vermek isteyecektim ama şiirin yazarı buna değinmi iyide olmuş. Bir belgisiz sıfat olarak yer almıyor tam tersi teklik ifadesinde. Bir olan(tekliğinden şüphe edilmeyen) rabbe kul olmak anlamına gelmiş ki aslında çok az şiirde rastlanabilecek söz içinde zenginlik. Bne şiirde ''bir'' kullanılmasını sevmem, burada kullanışta şairi tebrik ettim açıkcası çok güzel kullanılmış.şiirce
Çok teşekkürler, Böylesine bir yorumu ilk defa alıyorum. Ne devam size karşı teşekkürü tam anlamıyla yapmış olmam. Elbette diğer yorum yapan arkadaşlarda oldu. Ama bu sizin gerçek bir okumanın ve anlamının ne olduğu çok açık gösteriyor. Her satırı hatta her kelimeyi yerli yerince inceleyen bir bakış. Sizin bu yorumuz tam bir kuyumcunun eline geçen her hangi bir madeni, süs eşyasını en güzel şekilde hakkını vererek değerlendirmeye benziyor. Dediğim gibi her kelimesi hatta her harfi için teşekkür etsem abartmış olmam.
Evet yorumu değerlendirmeye gelince benden daha bilgili olduğunuz malum. 18. yüzyıl Dedelerin yazdığı, özellik mevlana okumalarınız var. Açık yüreklilikle gerçekten Mevlana olsun İbnul'l Arabi olsun okumuşluğum yok. Bunu bir eksiklik olarak görüyorum tabii. Eğer bir benzerlik varsa ki elbet var. Aynı kaynaktan beslenen bir anlam dünyamız var. Nedir bu elbet Kur'an Kerim. Yani Allah'ın vahyi oradan aldığım ilhamdır. Kendi anlayışım kadar Allah'ın lutfettiği kadar o koca derya da bir damla görebildiiğim ki o bir damla bile benim dünya mı doldurmaya yetiyor. Gör bak ne kadar küçüğüm vahiy karşısında.
Allah'ın birliği her şeyin Allah'ın bir parça olduğu gibi vahdei vucud anlayışını anlatmıyorum. Bunu yanlış bir anlayış. Allah yoktan var edendir. Gördüğümüz her şey Allah'tan bir parça yada on en ufak bir benzerlik atfedilemez. Sadece bu bize verilen cüzzi irademizle o sonsuz varlığı anlamak için sadece bir kıyastır diyebiliriz. Diyor ya alim bil ki ne düşünüyorsun O Allah değildir. Yani Allah insanın aklının almayacağı bir varlıktır. Koca bir derya bir bardağa sığmaz. Ama bu da değildir ki insan tamamen bunda soyutlar kendini hayır. İnsan Allah'ı ancak Allah'ın anlatığı şekilde anlayabilir. Ancak Allah kendisine isimler ve sıfatlar vererek kendini son vahiyle anlatır. Allah'ın buna ihtiyacı yoktur. Allah insana merhametinden lutfundan dolayı zatını insana anlatmaktadır. Aslında insan kendi varlığı anlamak nerde durduğunu anlamak için Allah'ı bilmek zorundadır. Ne diyor Alim Allah'sız bir hayat anlamsız bir hayattır.Hayatın anlamı Allah'tır.
Bir Rabbe kul olmak. Neden bir Rabbe kul olmak çünkü Elhamdülillahi Rabbil alemin Alemlerin Rabbi bir, ama insan Allah'ı rabliğine şirk koşar ve Allah ile beraber başka Rablere kul olur, onların terbiyesini, onların öğretileriyle kendini yeştiştirir. Kafirin Münafın Rab bildiği Allah değil kendi heva ve hevesleridir. Elbet Hakikat bir olan Rabtir. İşte din O bir Rabbi diğer sahte Rablerden ayırmak için, vahiy onları açıkca red için gelmiştir. Oradaki bir bence tevhit için gerekli bir birlemek. Ayrıca Hz Musa ile firavun arasındaki konuşmalar vardır der ya firavun benden başka yeryüzünde bir Rab nasıl edinirsiniz, ya da ey Musa Senin Rabbin Kimdir anlat gibi. Rab şirkten ayrındırılmalı.
Dön dön kendi içinde tekrara olan bence gerekli. Kendi içine dön değil sadece bu dönmenin sürekliliği bir defa dönmez insan içine, yani insan fıtrata temiz olan ahlakına dönmesi bir hamle bir anda bir şekilde olmaz. Bu bir süreçtir devam eder. Bu dönme devamlıdır. Bir sınır var mıdır insanın fıtrata temiz ahlaka en zirveye çıkmasında bu yolculuk başlar ve biter mi? Hayır devamlı bir dönüştür bu.
Hak divanına doğru döner gider , burada gene hem kendi içinde kendi temiz doğumla birlikte verilen temiz saf fıtrata bir dönüş bundan daha öte olan insanın yeryüzünde olgunlaşması ve bunu vahiy temilinde gerçekleştirmesi hak divanı ile temsil edilmiş. Yani fıtrata dönüşü ve oradan daha yüce bir kamele yani Hakikatin kaynağı olan Allah'a doğru yolculuk kast edilmiştir. Bunlar ayrı şeyler.
Yıkılmaz bir iman işareti nakşediyor göğsümüze. ilm ve bilgi nedir? iki arasında fark var mıdır sorusunun cevabı vermek gerekiyor. İlm diyor ki Alim bizi hakikate götüren iz, işaret. İlm bir bilgi değil, veri değil ilm sahibi olmak hakikat götüren işaretleri görebilecek bir anlayış sahibi olmak. Yani hikmetle bakmaya denir diyor. Alem, Alim, işaret aynı kökten gelen kelimelerdir. Bir üst satırda gökyüzünden bahsediliyor yani bir işarettir. Bir ayettir gökyüzü. Neyi işaret eder bir yaratıcının varlığını, bir sanat eseri var ve bir sanatçının olduğunu işaret eder. Camilerdeki alem de burdan gelir camiyi işaret eder. Tüm evren alem bu da bir işarettir neyi işareti Allah'ın mükemmel, eksiksiz yaratmasının işareti. Alim kimdir? oda aynı kökten gelen ve o işaretleri gören gösteren kimsedir. Satıra dönecek olursak çevremizdeki ayetler bize her zaman bir şeyleri işaret eder. Yani bunların amacı insan olunun hayatını idame ettirmesini içindir. Denilmektedir ki ey insan bunca seyin amacı sensen senin amacın nedir? İşte bu işareti böyle göğsüne nakşeden gören imana ermiş oluryor. Tabii bitmiyor deniyor ya ey iman edenler iman ediniz? İşte devamli bir yenilen me bir üst basamağa çıkmak.
Ali Sevimli kardeşim çok memnun oldum. Evet çok teşekkürler yorumlarınız için. Su yolu öyle bir açılış yaptı ki yani ondan bir çok güzel mana açıldı. İlk başta belli olmayan derinliği olan anlamlar. Elbet bunlar bana has değil. Allah insanlığa Kur'an gibi bir mucize vermiş rahmet üstüne rahmet demek. Şükürler olsun ki anlıyorum Kur'anı Kerim'i gerçekten Allah arayan, susayan gönülleri buluşturduğu ilahi bir kaynak.
Ya Rab Bizlerin gönülleri genişlet Bu güzel fikirlerde buluşturduğun gibi cenettinde de buluştur Bizlere lutfunla muamele et Kusurlarımız çok sen onları örtüp Güzel ameller yapanlardan eyle Bizlere hidayet nasip et O kullar ki Rablerinin yoluna Büyük bir aşklar koşarlar Amin Amin Amin
''Bir rabbe kul olmak'' bu konuda bir katkı vermek isteyecektim ama şiirin yazarı buna değinmi iyide olmuş. Bir belgisiz sıfat olarak yer almıyor tam tersi teklik ifadesinde. Bir olan(tekliğinden şüphe edilmeyen) rabbe kul olmak anlamına gelmiş ki aslında çok az şiirde rastlanabilecek söz içinde zenginlik. Bne şiirde ''bir'' kullanılmasını sevmem, burada kullanışta şairi tebrik ettim açıkcası çok güzel kullanılmış.şiirce
Çok teşekkürler, Böylesine bir yorumu ilk defa alıyorum. Ne devam size karşı teşekkürü tam anlamıyla yapmış olmam. Elbette diğer yorum yapan arkadaşlarda oldu. Ama bu sizin gerçek bir okumanın ve anlamının ne olduğu çok açık gösteriyor. Her satırı hatta her kelimeyi yerli yerince inceleyen bir bakış. Sizin bu yorumuz tam bir kuyumcunun eline geçen her hangi bir madeni, süs eşyasını en güzel şekilde hakkını vererek değerlendirmeye benziyor. Dediğim gibi her kelimesi hatta her harfi için teşekkür etsem abartmış olmam.
Evet yorumu değerlendirmeye gelince benden daha bilgili olduğunuz malum. 18. yüzyıl Dedelerin yazdığı, özellik mevlana okumalarınız var. Açık yüreklilikle gerçekten Mevlana olsun İbnul'l Arabi olsun okumuşluğum yok. Bunu bir eksiklik olarak görüyorum tabii. Eğer bir benzerlik varsa ki elbet var. Aynı kaynaktan beslenen bir anlam dünyamız var. Nedir bu elbet Kur'an Kerim. Yani Allah'ın vahyi oradan aldığım ilhamdır. Kendi anlayışım kadar Allah'ın lutfettiği kadar o koca derya da bir damla görebildiiğim ki o bir damla bile benim dünya mı doldurmaya yetiyor. Gör bak ne kadar küçüğüm vahiy karşısında.
Allah'ın birliği her şeyin Allah'ın bir parça olduğu gibi vahdei vucud anlayışını anlatmıyorum. Bunu yanlış bir anlayış. Allah yoktan var edendir. Gördüğümüz her şey Allah'tan bir parça yada on en ufak bir benzerlik atfedilemez. Sadece bu bize verilen cüzzi irademizle o sonsuz varlığı anlamak için sadece bir kıyastır diyebiliriz. Diyor ya alim bil ki ne düşünüyorsun O Allah değildir. Yani Allah insanın aklının almayacağı bir varlıktır. Koca bir derya bir bardağa sığmaz. Ama bu da değildir ki insan tamamen bunda soyutlar kendini hayır. İnsan Allah'ı ancak Allah'ın anlatığı şekilde anlayabilir. Ancak Allah kendisine isimler ve sıfatlar vererek kendini son vahiyle anlatır. Allah'ın buna ihtiyacı yoktur. Allah insana merhametinden lutfundan dolayı zatını insana anlatmaktadır. Aslında insan kendi varlığı anlamak nerde durduğunu anlamak için Allah'ı bilmek zorundadır. Ne diyor Alim Allah'sız bir hayat anlamsız bir hayattır.Hayatın anlamı Allah'tır.
Bir Rabbe kul olmak. Neden bir Rabbe kul olmak çünkü Elhamdülillahi Rabbil alemin Alemlerin Rabbi bir, ama insan Allah'ı rabliğine şirk koşar ve Allah ile beraber başka Rablere kul olur, onların terbiyesini, onların öğretileriyle kendini yeştiştirir. Kafirin Münafın Rab bildiği Allah değil kendi heva ve hevesleridir. Elbet Hakikat bir olan Rabtir. İşte din O bir Rabbi diğer sahte Rablerden ayırmak için, vahiy onları açıkca red için gelmiştir. Oradaki bir bence tevhit için gerekli bir birlemek. Ayrıca Hz Musa ile firavun arasındaki konuşmalar vardır der ya firavun benden başka yeryüzünde bir Rab nasıl edinirsiniz, ya da ey Musa Senin Rabbin Kimdir anlat gibi. Rab şirkten ayrındırılmalı.
Dön dön kendi içinde tekrara olan bence gerekli. Kendi içine dön değil sadece bu dönmenin sürekliliği bir defa dönmez insan içine, yani insan fıtrata temiz olan ahlakına dönmesi bir hamle bir anda bir şekilde olmaz. Bu bir süreçtir devam eder. Bu dönme devamlıdır. Bir sınır var mıdır insanın fıtrata temiz ahlaka en zirveye çıkmasında bu yolculuk başlar ve biter mi? Hayır devamlı bir dönüştür bu.
Hak divanına doğru döner gider , burada gene hem kendi içinde kendi temiz doğumla birlikte verilen temiz saf fıtrata bir dönüş bundan daha öte olan insanın yeryüzünde olgunlaşması ve bunu vahiy temilinde gerçekleştirmesi hak divanı ile temsil edilmiş. Yani fıtrata dönüşü ve oradan daha yüce bir kamele yani Hakikatin kaynağı olan Allah'a doğru yolculuk kast edilmiştir. Bunlar ayrı şeyler.
Yıkılmaz bir iman işareti nakşediyor göğsümüze. ilm ve bilgi nedir? iki arasında fark var mıdır sorusunun cevabı vermek gerekiyor. İlm diyor ki Alim bizi hakikate götüren iz, işaret. İlm bir bilgi değil, veri değil ilm sahibi olmak hakikat götüren işaretleri görebilecek bir anlayış sahibi olmak. Yani hikmetle bakmaya denir diyor. Alem, Alim, işaret aynı kökten gelen kelimelerdir. Bir üst satırda gökyüzünden bahsediliyor yani bir işarettir. Bir ayettir gökyüzü. Neyi işaret eder bir yaratıcının varlığını, bir sanat eseri var ve bir sanatçının olduğunu işaret eder. Camilerdeki alem de burdan gelir camiyi işaret eder. Tüm evren alem bu da bir işarettir neyi işareti Allah'ın mükemmel, eksiksiz yaratmasının işareti. Alim kimdir? oda aynı kökten gelen ve o işaretleri gören gösteren kimsedir. Satıra dönecek olursak çevremizdeki ayetler bize her zaman bir şeyleri işaret eder. Yani bunların amacı insan olunun hayatını idame ettirmesini içindir. Denilmektedir ki ey insan bunca seyin amacı sensen senin amacın nedir? İşte bu işareti böyle göğsüne nakşeden gören imana ermiş oluryor. Tabii bitmiyor deniyor ya ey iman edenler iman ediniz? İşte devamli bir yenilen me bir üst basamağa çıkmak.
Her sevgiliye söylenen Sözlerin meçhul sahibi Kimin ne var ki bu dünya Biz her şeyimiz bir emanet Meçhul bir zaman var Ne zaman biter Ne kadar sürür bilmez ya Meçhul olan sade bu belki Ama bilinen o ki Ahiret çok yakın Meçhule kalmayan büyük gerçek İyi bil ve sakın.
Ah kardeşim Ne çok yalanlar üzerindeyiz Hep bir gün sonrayadır ya bütün hayırlar İhtiyarlığa havale edilir en mübarek yolculuklar Hayat var mı o kadar Sevgili yakın ölüm ne kadar uzak En sevgiliye götürecek ne kazandın Neyin var?
Her sevgiliye söylenen Sözlerin meçhul sahibi Kimin ne var ki bu dünya Biz her şeyimiz bir emanet Meçhul bir zaman var Ne zaman biter Ne kadar sürür bilmez ya Meçhul olan sade bu belki Ama bilinen o ki Ahiret çok yakın Meçhule kalmayan büyük gerçek İyi bil ve sakın.
Ah kardeşim Ne çok yalanlar üzerindeyiz Hep bir gün sonrayadır ya bütün hayırlar İhtiyarlığa havale edilir en mübarek yolculuklar Hayat var mı o kadar Sevgili yakın ölüm ne kadar uzak En sevgiliye götürecek ne kazandın Neyin var?
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.