31
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1948
Okunma

İşte koskoca bir yürek hüsranlarda, mağrurluktan
Bel bükükçe ve de kambur
Nah işte, orada yalnız başına oturan
Sessizdir, akıntıda ki şelalesi susuz ve kıraçtan
Toprakları, çokça da obur
Bir yel de ters dönen değirmendir, Dünyası
Rüzgarını doğrudan bekler, nice nice umutlara
Her dem de, hüsranları oynar durur hülyası
Gömülür kahırlar da, haklara
Batak balçıktır bastığı atisi, boğazına dek de gömülür
Elde olmadan da, hayata üzülür
Sarar ve yokluğa çeker, ahtapotunun hain kolları
Balını kendisi yer, vermez ki peteğinde ki arı
İşte berrak ve sade bir kişilik içinde üzgündür
Büzülür sadelik içinde, basitlikte kalmış numunesi
Ne mal, ne mülktür, yarı yolda kalan
Küsmüş;
Beklentisinde ki, tüm umutları da çökmüş
Bir feryattır ki kardeş, dağların kuytusun da yankılanan
Ne bir ses, ne de bir ışık gelir, umutlardan
Hazindir ve o denli de, azap dolu
Taşır sevaplarını; tüm iyiliklerinin, tonluk dert çuvallarını
Meyvesi bol fışkıran yemyeşil bir ova, bolluk için de yürürse de gakgoş
Şaşkın ve bir karış da ağzı açıkta kalmış, dost kızgını
Güneş sıcaklığına aç ve sefil kupkuru bir boğazdan
Ses çıkmaz, aman vermez ki bu bereketler
Kısıtlanır, kuytu da kalır hareketler
Yavrum bağrı yanık, beli bükük, üstünde beyaz fistanıyla yürür
Ciğerince koştuğuna mı, fedakarlıklarına mı üzülür
Boşa giden çabaları, kan kusturur ona kan
Yakasını kapmıştır bir kez, bulunmaz ki bırakan
Ters geri; canımın canı, artık dön ters geri
Sesimi tutup da boğazından, haykırarak savururum
Gidilmez ki, artık ileri!
Diz üstü çökük yanar biçare, şanssızlığını dağlar
Ağlar yavrum;
Refahlık içinden; tümüyle sefalete, çöktürülüşüne ağlar…
(08.12.2010)AZAP…
5.0
100% (24)