0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
923
Okunma
Hiç unutmam;
Mevsimlerden yazdı
havanın sıcağına uygun
aksak bir ritimle eşlik ediyordu yağmur
hava ne kadar sıcak
gözyaşı kadar
Kolkola yürüyor
yağmurun sokaklarda silip süpürdüğü
izleri takip ediyorduk
aynı çatıya sığınarak
ve ben ilk defa bu kadar çok sevmiştim
bir şemsiyenin boyunduruğu altına girmeyi
Gözlerinin rengine öyle derin
anlamlar yüklerdim ki
çoğu kez nefessiz kalıp
suda yansıyan yüzüne çıkmaya çalışırdım
dört tarafı
altı üstü seninle kaplanmış bir
fiziki dünya haritasında
Dedim ya mevsimlerden yazdı
hiç de beklemediğim bir anda
ömrümü uğruna katı ettiğim şiirin
kapılarına asma kilit vurduran,
ne kadar sarıp sarmalasam da
bir türlü içime sığdıramadığım ve
bulduğu ufak bir yırtık arasından
sevimli bir kemirgen edayısla
içimin en beklenmedik yerinden
kemirmeye başlayan duyguları,
sana bir türlü layıklaştıramadığım
Sanat Güneşi’nin "beklenen şarkı"sı gibi
"beklenen şiiri" bir türlü cisimleştiremediğim
gençliğimin tanrı huzurunda
resmi kayıtlara geçen
yazın ortasındaki ilk sonbaharımdı
Dedim ya güzelim
hiç unutmam diye
ben aslında seni değil
yerini dolduramadığım boşluğu unutmuyorum
yürürken bile hep bir tarafım ağır basıyor
bunun içindir ki tabanvayı pek tercih etmiyorum
Ne başkalarının görmek istediği nefret
ne de hala iyimser kafalarda kurulan sevgi emareleri
bunların hiçbirisine yer yok sol yanımda ki
tamamı bir türlü unutmayı redettiğim boşluğun
kalıntılarıyla kaplıdır
bir ölü bile geride duygu parçacıkları bırakırken
yaşarken ölmek bu olsa gerek
Hem yaşanılan her şey de yalan değilmiş
en azından yalanlarımız gerçekmiş!