1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1749
Okunma
Pencere aralığından
Anahtar deliğinden
Tam yeri tam gediğinden
Nasılda kopuyoruz yensiz mensiz aşikar
Uzun hicaz akşamları dalgalanıyor
Hülyam kumsal
Ne yokluk ne varlık endişesi yok muaccel hüznümde
Becayiş alayiş nümayişte
Kıvrıldık enik gibi dizelerin dizinin dibine
Ne gül ne Gülşen ne matem ne yas
Aynı hamam aynı tas…
Bazı efkarın külhani densizlikleri naralıyor ara sokakları
Sallanıyoruz eski ve ökçesiz
Bitabım bizarım lakin şekva yok misal…
Yazmamalıyım arzu halimi
Çünkü hal doğru, arzu nefyinde nefesleniyor..
Ey perdedar-ı enzarımın güzidesi
Ne de çabuk korktun denizden…
Bana artık gurbet lazım
Vuslatın tahayyülü bile yük..
Olmasın şu alemin kubbelerinde bizden bir seda
Kimse bilmesin öldüğümüzü…
Şu virane var ya gülüm..
Hani epeyce virane..
Hani sekerat-ı deminde ahbar gönderecek
Oraya tüneyecektik..
Yaşamaya karar verdi kurabiye suratlı..
Ap ayaz açıkta kadık…
Ömrü su gibi aksın ..dehlizi kalsın mirasımız..
Kurumuş sefil bir edamız vardı..
Beş kuruş etmez oldu paramız..
Asu al yıldızlarını gel
Matemimiz var makberimizde
Sessiz sedasız……………………
m.safitürk