4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1400
Okunma
umudum vardı umudum
çıkıp geldi, oturdu masaya
fazla kalmayacağım dedi
belki bir kadeh şarap !
mahzen şuracıkta
yirmi yıl aşağıdaydı,
bir kat üstünde babamın
babam fazla kalmayacaktı
bir şişe şarap…
fadıl oktay parisli,
istanbulu toplayıp bavuluna
sürgün gidip geliyor fransaya,
ben çocuktum
o an mektuba benzer ankara
dilinde taşıyor onu fadıl oktay
bir çocuk gibi kırılınca
bisikletinin tekeri;
güneşin avına çıkar…
güz deli gelince uzaktan,
ay çekilmiş sularda
yoksul gömleğini yıkıyor
turgut uyar
yük kadınlarına bölüştürmüş
dizelerini, sabana, buğdaya…
kurdilekuşa
alıngan düşüşlü yaprağa…
seni ben vurmadım inan
herkes vurdu ankara…
Devin Karaca