3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1068
Okunma
Elinde ayıplar yüklü, yırtık bir bulut var Adem’in
Telleri sarkıyor parmakları arasından,
Pişmanlıklarla düğümlenmiş perişan saçlarının
Özür küflenmiş, cennet terkedilmiş
Havva’nın teninde dünyevi yapraklar
Kalkmıyor vicdan oturduğu yerden
Doğurganlığı yok Havva’nın, çocuğu olmayacak
Yüzyıllardır gerilmiş bu iplik koptu kopacak!
Soy yürümeyecek toprağa
Hiçbir şey babadan oğla kalmayacak
Düşüp duran, çürüyen meyveler
Belki dünyanın zihnini açar bilinmez.
Siyahı mavi, mavisi beyaz, durup duracak
Sonsuz denizlerle birlikte, her şeyin başlangıcı uzak gökyüzü…
Bilinmez ki ateş nasıl yanar artık, su nasıl akar?
Adem varsa varlık bulan, içi içini yiyen zaman,
Huysuzlanır mı boşlukta akıp gidemediğinden?
Havva yalnız ölecek, kimsenin hevesi yok yaşamaya
Adem elma yemiyor artık, Allah bunu umursamasa da!
5.0
100% (3)