4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1793
Okunma
Bir kırık yelkovanı geriye sarıyorum ...
Onu birtek saatler getirir sanıyorum .
Herkes bir şiir vurur kendine .
Hani yazlıır tüm dizeler sevgiliye.
Bense unuturum nankör bir kedi gibi .
Allahım ! Geri ver onu ; Sensin hepimizin sahibi .
Zannetme ki yazılmış aşk için bunca dize ;
Bir rüya aleminden dökülür kalemime .
Sızlatır yüreğimi enkazı şu alemin .
Şimdi nasıl diner ki gözyaşları annemin ?
Kardeşlerim anlamaz neye ağladıklarını .
Bilmezler dağların bile ağıt yaktıklarını ...
Son toprak atılınca yüreklerden taştı yaş ...
Ak bir mermer taşına yazılmış :"Recep Aktaş"
O adam varya ; o benim babam idi .
O dünyada ençok sevdiğim adam idi .
Nasıl öldüğünü bile bilemiyorum henüz .
Belki ilerde birgün... Rüyada kavuşuruz...
Bir beyaz ışık yakıyor gözlerimi .
Tak-taklar koşuşuyor . O ne? Çekiç sesi mi ?
Doğruluyorum ; doğruluğu kadar yetimin ...
Ağlıyor ya peygamber :"Akibeti ümmetimin!"
İşte öyle bir yara içerimde sızlayan .
Bana kaldı yetimlik ! Yok mu buna ağlayan ?
Telefonum çalıyor , arasından defterin .
Ekranda BABAM yazıyor ! Ben mi delirdim ?
Yoksa lütfu mu bu Kadir-i Zülcelalin ?!..
Açıyorum , ağlamamak için zor tutarak kendimi .
İhtimal bayılırım ; babamın sesi geldimi ...
İşte konuşuyor babam tok , keskin sesiyle .
Tutuluyor dilim , sanki eş ölü nefesiyle ...
O zaman anlıyorum ki ; Babam hala hayatta !
Bir rüyada gömülmüş ; duruyormuş ayakta!
Allahım ! Rüyası böyle ise , Sen koru gerçeğinden .
Kaçış yok biliyorum , Azrail pençesinden .
Lakin gösterme bana anne-baba mevtini .
Onlardan öne al bu garibin vaktini .
Babam hala yaşıyor , ben hala yaşıyorum .
Hala dünyada en çok , Babamı seviyorum .
01/1/2010
Cuma
17:21
5.0
100% (4)