fısıltılar, kahır sözlü şarkıda
incinen duygular bıraktığında
göçebe kuşlar ezber yazar
eskitir mevsimleri kanatlar
öldürün kitapları göç kuşları burada kalsın
ayrılık dökerse gözlerim
yaprak
yaprak
boylu boyunca ‘Fazıl’ın’ kaldırımları sevdaya tapınak
kırılır ışığın salgısı
fısıltılar sızar, kızıla geçer zaman
yangın olur sonbahar

‘gel’ fısıldanır, bir ölünün beyaz tenine düşer sala
bakır kubbeler adımı yankılar
soluğun terki acıtmaz bedeni
ölüler bilmez ki gittiğini
kalan öldürmez sevdiğini

bin türlü söz üfler rüzgar
büyüler tiz sesin tılsımı
bir ses helal eder hakkı
bin ses uyar hakka
bir es fısıldar hak

sen günceli ışık düşmeli üzerime
özlem ağlamaktır yağmur ıslanmak
gece hep mi yasak aydınlığa
sakince ay büyüdü gözlerin
sus düştü sözlerime, çizgisinde geçmişin
güz soğuk dokur günahı

uzak limanlarda korsan öpüşmeler cesurca
gökler gürüldeyence korkarım
korkuya şarkı ıslıklarım
resimler kaldı eylemsiz, birde fısıltılarım
sevmişlik gideni getirmez geri
tutumsuzsa sevenin elleri