1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1155
Okunma
Yazık ettim, ömrümün bu yavan akşamında
seni düşünmeye harcarken vaktimi
Yazık ettim, her kurduğum düş’ü tekrar tekrar düşünerek
Kimsesiz bir akşamda sarmalarken bu gurbet gecesi beni
Yazık ettim biliyorum keşkelere mahkum kalarak...
Daha gecenin koynunda hasretler büyüteceğim
Yürüyeceğim koynunda dilsiz akşamların
Salacağım gülüşlerimi ülkesiz bir sürgünün muhacir bakışlarına.
Daha daha özlemler, daha daha acılar
Daha daha sürgünler ve aşklar büyüyecek bu dirayetsiz akşamlarda…
Yaşamında çırpınışlarım kalacak biliyorum, gözlerinin esareti
Suskunluğunun lal dil’i kalacak.
Yazık ettim biliyorum sen diye düşündüğüm
Düşünürken sen olmadığını bile bile düşünmeme devam ettiğim o vakte.
yazık ettim biliyorum sensizliğinde bakışlarının, sevgisizliğinde senin,
Acısına yandığım sen…
Yazık ettim düşüncemin kefaletine bağışladığım ömrümün son durağını,
Yazık ettim sen diye düşündüğüm sensizliklerin ortasında kavrulurken bulduğum o masum BEN’e…
5.0
100% (2)