1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1192
Okunma

Yalan söylüyoruz dedim
kendimize
kolayımıza geliyor
aldatmak
kendimizi
kendimizle kaldığımızda doğrulanıyoruz
doğranırcasına
doğrularımızca
dosdoğru
dost ediniyoruz eğrilerimizden
eğilip bükülmeden
dikilip sökülmeden
su gibi dökülmeden
algılarımızla algıladıklarımızı sunmuyoruz dosta
nede algılamak istediklerini
saklıyoruz kıskanç bir simyacı gibi
sırrını yokluğun
tokluğun
hiçleşiyor algıladıklarımız...
anlamlar yüklüyoruz anlamsızlıklarımıza
anlaşılmadığımızdan yakınıp
anlaşılmak istenen bir tanrı yaratıyor
daha da anlamsızlaşıyoruz
kilise cami havra kapılarına
mandallaşıyoruz
anımsanmak isteriz hep
unutulmak yokolmaktır
önemsenmektir aslolan
örselenmeden
anımsandıkca varız
anlam kazanır yaşam
anlamasakta neden
yokluğuyla avunduklarımızın
ölümüne savunduklarımızın
kapısından kovulduklarımızın
gölgesi olduklarımızın
kölesiyiz
övülmek isteriz
övgüye değer neyimiz varsa sergileyip
alıcı bekleriz
kelepire gitmemek için
bir ömür boyu
bit pazarında
pinekleriz
saygı bekleriz
sayı saymasını bilmeyenlerden
saygınlığımıza eklemek için
sıfırlarız
safir
değer veriyoruz
katma değer vergisi gibi karşılıksız
almaya sıra gelince
aldırmıyoruz
aldırma sen de
ver gitsin
gelmese de
ve sevdalanıyoruz
sarı
mor
kızıl ötesi
bir ışık seline binip
ruhlaşıyoruz
ruhbanlaşmadan
Volkan Kemal
Bu şiirsel düttürü, nane ruhlarına adaklanmıştır.
Görsel; İbrahim Zaman
5.0
100% (2)