7
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2967
Okunma

anı diye toplanacak bir şeyim yok
ben hala ayrılığın dünündeyim
bir şehri sana bağlayan
yollar üzerinde
tüm geceler en olmadık yerlerinden pusuyor
sakar özlemim dönüyor her köşe başını
takatsız
yalın araz koşuyorum
senden kaçırıp sakladığım hayaller
kılavuzluk ediyor arnavut kaldırımlarında
bıçak ağzı yalnızlığım
derme çatma bir telaşla
fütursuzsuzca dolanıyor geceyi
"bu gece ay , şavkını imzalayacak yıldızlara
ben sana yağmurun
sokaklara vuran gürültüsünden dem vuracağım
dilim döndüğünce tek kişilik bir şarkı mırıldanıp
günün belirli dakikalarında
seni unutmaya çalıştığımı anlatacağım
silik bir gülüş konduruvereceksin dudaklarına
tenin aşina olduğu bir vazgeçişle dolacak
oyaları olmadığı için yollayamadığım
mendiller dolusu sevinç bırakacağım tenhana
yetim hasretimden bahseteceğim sonra
ve hep büyütemediğim nefretimi yatıracağım
yıkım evlerinden"
damarlarımı terk ediyor hayalin
çoğalıyor on kere, yüzmilyonbin kere "gel"
demekten usandığım intiharfler
odalarımın penceresiz duvarlarından
ayyuka sızıyor kokun
eskidikçe eski ten
sürekli hatırlıyorum bu ara
seni ne zaman unutacağımı
syrus
5.0
100% (9)