Biz vatandan toprak, vermeyiz asla.
Açılım diyeni, af etmez ülkem.
Çaresi ne ise, eyleme başla.
Ne hale düşmüşük, yanıyor sinem.

Yok mu sayılıyor, altı bin şehit.
Uyuşmuş beyinler, duyarsız millet.
Allah Allah deyin, getirin tevhit.
Çareyi bulmalı, bu asil devlet.

Türkmendağlı derki, bu gidiş kötü.
Kandilde kökünden, bitirin işi.
Vatan haininin, bozuktur sütü.
Heyhat durdurmalı, çirkin gidişi.
HİLMİ CAN.
7.KASIM.2010.
-------------------------------------------------------------------------

Harika teşhisler, son derece haklı ve objektif tesbit ler yapmış ve bunların üzerinde çok özenli, çok anlamlı çalışılmış güzel dizelerle Türk toplumuna sunmuşsunuz sevgili Hilmi can hocam. Çok şükür sizler gibi sorumluluğunu bilen değerli aydınlarımız sanıldığı kadar az değildir ve bu tesellimiz, güvenimiz, güç kaynağımızdır.
Güzel ve anlamlı dizelerinize taşıdığınız ülke sorunları, hiç kabul edemiyeceyimiz açılım - saçılım saçmalık ve aymazlıkları sizin ve bizim gibi düşünen pek çok yurttaşımızın yüreklerinde derin yaralar açarak, endişe ve öfkelerimizi her gün biraz daha artırıyor.
Açılım yaratıcılarının amacını, saklı gündemlerindeki beklentilerini çok ciddi yaklaşımlarla sorgulamak ve üzerine ciddiyetle, cesaretle, gitmek lazım. Neyin açılımıdır bu? Bizim yöneticimiz, devletimizin yetki ve sorumluluğunu taşıyanlar; eline silah alıp dağa çıkan, devletime kurşun sıkan, suçsuz, bigünah 30 bin insanımı şehit eden ve de terör lanetini meslek olarak seçen, her fırsatta, bizi yok etmeğe çalışmış düşmanlarımıza terör taşaronluğu yapanlarla neyin görüşmesini, niçin yaparlar?.....

Eğer bu gerçekse, bu Ulusu, tüm insanlarımızı çok acılı günler bekliyor demektir. Nelerden vaz geçmiş, hangi pişmanlığı gösterip yapmış, Türk Usuna bağlılığı, bu topraklara sadakati itiraf edip, hata yaptıklarını, işlenen suçların cezalarını çekmeği kabul etmişler mi?....
Hayır hiç birisini kabul ettiklerini söylememişler.
Tersine:" Ayrı, etnik bir ırkız; Türkiye de 20 milyon nüfusumuz var; Irksal kimliğimizin tanınmasını isteriz; ayrı belediyelerimiz, ayrı bütçelerimiz olmalı; bölgesel ayrı bir otonomi yönetimimiz olmalı, otonomi yönetimimizin sınırları çizilmeli, çizilen sınırlar dahilinde ki toprak bütünlüğümüz tanınmalı, dilimiz resmi dil olarak kullanılmalı, otonom bölgesel parlamentomuzun oluşması tanınmalı" demiyorlar mı? " sözüm ona" bu yurttaşlarımız?
Bu bağımsız bir devlet olma talebi değimli dir, Allah aşkına.

Bizim devlet ve yönetim yetkililerimiz gerçekten, bu içerik ve boyuttaki bir açılımı mı görüşüyor, yukarıdaki parağrafta belirtilen talep sahipleriyle. İnanılır gibi değil.... asla inanmak istemem buna.
Eğer bu açılım boyutu ve konusu, belirttiklerimizi kapsıyor ve de buna tavizkar yaklaşılıyorsa, gerçekten başımız büyük belada demektir.

Yüreğinize ve yetkin kaleminize sağlık Değerli Hilmi Can kardeşim. Dilerim uyandıran, ayıktıran olur bu değerli çalışmanız.
Esenlik dileklerimle. tam puanımla kutluyorum dost şairimi.
Kemal Polat




kempol tarafından 11/9/2010 12:01:22 AM zamanında düzenlenmiştir.