13
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1610
Okunma
Kaymakçı geçerken Ali’nin sokağından,
O, duvara sırtını dayar ,
İştahla yiyenleri seyreder,
Gözleri yerde,
Simsiyah bakışları,
Ve gülüşü devadır her derde.
Kahkahayla karışık dondurmalar yenirken,
O, duvar dibinde bekler.
Ona “yemeyecek misin sen “ diyenlere,
Dudakları kıvrık ve ağzı kapalı,
Başını yukarı kaldırarak “hayır” der.
Bazıları “sana da aylım mı” der kimi zaman,
Ta içinden istemez.
Israr edenleri tersler, sert bakışlarıyla.
Ali , başkasına yük olmayı sevmez.
Oyun başlayınca Ali yine kenardadır,
Bir tek Mehmet’le oynar.
Elleri cebindedir çoğu zaman,
Dünyayı daha bu yaşta tanımıştır ,
İçin için kaynar.
Akşamın yorgun karanlığı inerken sokağa,
Onun elleri çenesindedir,
Bir anne sesi duyar adını söyleyen,
Babasının sesini duymayalı senesindedir…
31/10/2010
Antakya /Hatay
Mehmet Ali Türkan
5.0
100% (8)