Yaşadıklarımız;
Bir pandül gibi,
Gitme veya kalma kararsızlığında.
Kara bulutlar gibi sıkıcı.

Bu medcezirler,
Bu pandül sarhoşluğu
Bize göre değil.
Bak, hayatımızın nota defterine...
Notalar hızla silinmiş.
Bize kalan,sadece esler,bemoller,diyezler...
Bunlarla kırık bir beste bile yapılmaz.
Ne Eyüp Sultan’da duaların,
Ne de Aya Yorgi’ye mum dikmelerin,
Bir yararı yok..
Karar vermek gerek.

Ya...git...
Poyrazın sürüklediği kuru bir yaprak gibi,
Ardından sarı hüzünler bırakarak..
Sürüklen,yaşadığın yazgının peşinden...
Üzülmem,ağlamam dersem yalan olur.
Gidersen,inan bana;
Ardından ah etmem.
Senden geriye kalan dostluğun,
Yeter bana...
Ya da kal;
Bir salkım söğüdün serinliği ile,
Serinlet yüreğimi..

Kısaca;
Bu medcezirler,
Bu pandül sarhoşluğu,
Bize göre değil...
Ya git...ardına bakmadan.
Ya da kal..pişmanlık duymadan...

27.kasım.2008/Antalya