Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
halilşakir
halilşakir

DUT AĞACI

Yorum

DUT AĞACI

( 7 kişi )

16

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

2893

Okunma

DUT  AĞACI

DUT AĞACI

*Dut Ağacı

Bir dut ağacımız vardı, evimizin önünde
Ne umutlarla dikilmiş, benim doğum günümde..

İki katlı evimizin tam önünü süslerdi,
Azgın rüzgârlara karşı kendini göğüslerdi.
Boyu boyundaydı evin, gövdesi ve dalları
Topraktaydı ayakları, havadaydı kolları.
Sihirli fasulye gibi ne çabuk uzuyordu?
Ben dibinde kaldım dutun, o gökte geziyordu.
Dutu bahçeye sığmazdı, sokaklara taşardı
O mücessem dut ağacı insan gibi yaşardı.
Gözlerinden yaşlar döker çocuk gibi ağlardı
Dökülürken yaprakları ciğerimi dağlardı.
Rüzgârlar eğdikçe onu inim inim inlerdi
Bir türkü yakardım ona, söylerdim hep dinlerdi;

Dut ağacı, dut ağacı
Ağlıyorsun bu ne acı?
Gölgende hep ana,bacı
Bir ömür yatmadı mı? ..

Ne ulu bir ağaçtı o, avlumuza çakılmış
Sulanmış, çapalanmış, çocuk gibi bakılmış.
Almış ta başını gitmiş, sanki göğe değecek..
Mümkün mü rüzgârdan gayrı dallarını eğecek! ..
Kırıldı mı bir tek dalı, kırılır elim kolum! ..
Mutlaka su verirdim ne zaman düş se yolum.
Uzanır yapraklarıyla sıvazlardı yüzümü,
Tıpkı insana benzerdi yaşartırdı gözümü.
Ne vefakâr bir ağaçtı, ana gibi yâr gibi
Salınıp vurdukça cama, bir mekân arar gibi.
Rüzgârlar eğdikçe onu, inim inim inlerdi
Bir türkü yakardım ona, söylerdim hep dinlerdi;

Dut ağacı, dut ağacı
İnliyorsun bu ne acı?
Meyveni hep ana, bacı
Yiyip te tatmadı mı?

Yarım asırdır ayakta yorulmadan duruyor
Arada bir çırpınarak duvarlara vuruyor..
Soğuklar çok donduruyor, sıcaklar kavuruyor
Sonbaharın rüzgârları, yaprağın savuruyor.
Ne kıştan korkusu onun, ne sıcaklardan bîzar,
Oldukça dut dökülüyor yerlere azar azar..
Uzun yıllar çoluk çocuk, doyurdu bizi duta
Konu, komşu, gelen geçen, hırsıza ve hayduta...
İkram etti kıskanmadan şıralı dutlarını
Ünü aşmıştı artık evin hudutlarını.
Ele baktı, güne baktı, yorulmadı bıkmadı,
İhmâlden başkası onun gövdesini yıkmadı.
Oydular da bedenini, duttan yaptılar bir ut
Köklerinden fışkıranlar yeni dutlara umut...
Oyulurken geniş beli, inim inim inlerdi
Bir türkü yakardım ona, söylerdim hep dinlerdi;

Dut ağacı, dut ağacı
İnliyorsun bu ne acı?
Meyveni hep ana bacı
Pazarda satmadı mı?

Filiz verdi, yaprak verdi, gölge verdi, dut verdi.
Vefâkâr bir ana gibi, hep vermeyi severdi...
Şimdi mutlumudur bilmem, elden ele geziyor
Dokundukça mızrap ile sîneleri eziyor...

Antalya-2002

Halil Şakir Taşçıoğlu

"BİZİM ELLER" şiir kitabımdan alınmıştır.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (7)

5.0

100% (7)

Dut ağacı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Dut ağacı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DUT AĞACI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
illad
illad, @illad
13.11.2010 18:38:03
kutlarım güzel bir çalışma
zevkle okudum
tebrik ve takdirlerimle
vuslat05
vuslat05, @vuslat05
27.10.2010 16:12:52
5 puan verdi
Bizim bahçelerimizde de hep bir dut ağacı vardı..Ve ben nerede dut ağacı görsem....Yaprakları ile, meyvesi ile, gövdesi dalı ile faydalı bu ağaç için derinlere dalar giderim...Yaprakları ile atlas dokunan, meyveleri ile şifa dağıtan ağaç..Son deminde de vefalı yüreklere tel tel hüznünü döker hünerli ellerdeki mızrap ile..
Çok güzeldi, anılara düşürdü bizi...Tebrikler.
Slm sevgi ve dua ile..
ESRA
demet demet şiir
demet demet şiir, @demet-demet-siir
27.10.2010 12:17:13
Yarım asırdır ayakta yorulmadan duruyor
Arada bir çırpınarak duvarlara vuruyor..
Soğuklar çok donduruyor, sıcaklar kavuruyor
Sonbaharın rüzgârları, yaprağın savuruyor.
Ne kıştan korkusu onun, ne sıcaklardan bîzar,
Oldukça dut dökülüyor yerlere azar azar..
Uzun yıllar çoluk çocuk, doyurdu bizi duta
Konu, komşu, gelen geçen, hırsıza ve hayduta...
İkram etti kıskanmadan şıralı dutlarını
Ünü aşmıştı artık evin hudutlarını.
Ele baktı, güne baktı, yorulmadı bıkmadı,
İhmâlden başkası onun gövdesini yıkmadı.
Oydular da bedenini, duttan yaptılar bir ut
Köklerinden fışkıranlar yeni dutlara umut...
Oyulurken geniş beli, inim inim inlerdi
Bir türkü yakardım ona, söylerdim hep dinlerdi;

Dut ağacı, dut ağacı
İnliyorsun bu ne acı?
Meyveni hep ana bacı
Pazarda satmadı mı?

Filiz verdi, yaprak verdi, gölge verdi, dut verdi.
Vefâkâr bir ana gibi, hep vermeyi severdi...
Şimdi mutlumudur bilmem, elden ele geziyor
Dokundukça mızrap ile sîneleri eziyor...

BİZİMDE VARDI..AH DUT AĞACI NASILDA HÜZÜNLENDİM..AYNİ AKIBETE UĞRADI ..YİNE SÜPERDİİ..
EYLÜL20
EYLÜL20, @eylul20
27.10.2010 00:12:51
Biz yaşların mutlaka dut ağacıyla bir anısı vardır.Bu harika şiiri okurken geçmişi hatırladım.Kısa bir zaman şeridi aktı düşüncelerimden.O özel anları anımsattığınız içinde ayrıca teşekkür ederim sevgili dostum.
Daha nice güzel şiirler bekleriz. Saygılar
Çerkez Kızı
Çerkez Kızı, @cerkezkizi
27.10.2010 00:10:34
5 puan verdi
HOCAM COK GUZEL BIR SIIR EMEGINIZE YUREGINIZE SAGLIK.SIIR SIIRLIGI ILE ZATEN UGUR BOCEGINI ALMIS HAKKINI BULMUS ..BANA SADECE ALKISLAMAK KALDI.DUT AGACININ SEVGILERDE VE GUZELLIKLERDE YASAYIN. YASASIN DUT AGACINIZ.ANILARDA KALAN GUZEL AGACLAR VE TADI DAMAGINIZDA KALAN DUT AGACININ MEYVASI OLARAK KALIR .
ARİF BARAN
ARİF BARAN, @arifbaran
26.10.2010 22:55:27
Üstadım tebrikler muhteşem bir tema ve şiir kutlarım gençlik anılarımızı tazeledi müstakil evlerin bahçelerine götürdü beten yapılardan yüreğiniz det görmesin selamlar sayğılar
Jale Keskin (Karadurmuş)
Jale Keskin (Karadurmuş), @jale-keskin-karadurmus
26.10.2010 21:13:25
5 puan verdi
Saygıdeğer hocam usta işi dizelerinizi soluksuz okudum. Hangimizin hayatında yoktur ki bir dut ağacı hikayesi ama sizin gibi dillendirmek apayrı bir ustalık işi. Tebriklerimle.
frezya...
frezya..., @frezya---
26.10.2010 19:37:09
okuduktan sonra hoş duygular bırakıyor şiiriniz...


çocukluğuma gittim,bahçemizdeki dut ağacının sallanışı geldi gözümün önüne ve kulağımda açılmış sofra bezlerine patır patır düşen dutların sesi...
Mustafa Sade
Mustafa Sade, @mustafa-sade
26.10.2010 18:05:35
Yüreğine emeğine sağlık hocam,
kutlarım; selam ve saygıyla..
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Şadiye gürbüz(zaralıcan, @sadiye-gurbuz-zaralican
26.10.2010 17:50:27
5 puan verdi
ÇOK GÜZEL BİR ÇALIŞMAYDI HOCAM YÜREĞİNİZE SAGLIK
KALEMİNİZ VAROLSUN
SAYGILARIMLA
ZARALICAN
Nuray Ayhan
Nuray Ayhan, @nurayayhan
26.10.2010 16:55:12
tecrübeyi okudum yine bu sayfada
öğrenecek çok şey var
teşekkürler
haticeak
haticeak, @haticeak
26.10.2010 16:49:06
Köy yerinde aslında herkesin meyvesi,
üzümü dutu, eriği koruğu herkesindi ancak;
babam da dikmişti bizim evin önüne bir dut ağacı.

Yanmasa şimdi o da muhtemelen yarım asırlık olacaktı.
Dalları tazecikti, tepesinde dolaşmak için de, çitin
üstüne çıkar öyle toplardık meyvelerini,

Çok çok güzel bir anıydı. Bana da Rahmetli Babacığımı hatırlattı.

Burada hem tüm ölmüşlerimizi hemde babacığımı
rahmetle anmak isterim.

Allah size sağlık ve esenlikler versin...

Selam ve saygımla.
kara kalkanlı
kara kalkanlı, @karakalkanli
26.10.2010 16:42:51
_________________Bir dostum
Evlerinin önünde ki, dut ağacından, uzun bir çabadan sonra bir bağlama yapmıştı!
Kıyaslamada, seri imalat yapan ustaları, geçmişti. (ses bakımından)
Kaleme saygı ile.
cennet cennet
cennet cennet, @cennetcennet
26.10.2010 16:27:13
5 puan verdi
üstadım ucup gittik buralardan okur ikem mazinin çocukluk yanlarına
mükemmel dillenmiş gönlünüz bu gün yine,daim olunuz İNŞALLAH
selam olsun o güzel gönlünüze bizden.....................................................
Afet İnce Kırat
Afet İnce Kırat, @afet-ince-kirat
26.10.2010 16:17:23
bağlama ve ud dut ağacından yapılırdı değil mi? bizim de çocukluğumza neşe salan bir dut ağacımız vardı, kulağımı gövdesine yaslar dinlerdim. hep bana bir şeyler anlattığını düşünür onu anlamaya çalışırdım. aslında rüzgardan sallanan dallarının birbirlerine dokunmalarından çıkan sesti o. bir de çaydanlığın soba üstünde kaynamadan önceki cızırtısı dikkatimi çekerdi, nedense cehannemde yanan insanların haykırışları olduğunu düşünürdüm. çocukluk işte, ne hoş şeyler hatırlattı şiiriniz, çoktandır unutmuştum.
şiirin sonu güzel bağlanmış bağlamaya, tebrikler...

bu arada ilave edeyim:ilk bölümdeki kafiyeler önünde ve günümde hatalı düzeltilmesi gerekiyor.
Ünü aşmıştı artık evin hudutlarını. bu mısrada da hece noksanınız var, düzeltmenizi öneririm.

afet kırat tarafından 10/26/2010 8:15:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
ALİ ÇAĞLAYAN
ALİ ÇAĞLAYAN, @alicaglayan
26.10.2010 15:52:53
5 puan verdi

Filiz verdi, yaprak verdi, gölge verdi, dut verdi.
Vefâkâr bir ana gibi, hep vermeyi severdi...
Şimdi mutlumudur bilmem, elden ele geziyor
Dokundukça mızrap ile sîneleri eziyor...

final bölümü bağlamayı ne naif anlatmış..
benim de bir dişbudak ağacım vardır çocukluğumda kalan..
muhteşemdi şiir..
kutlarım dostum..
sevgimle..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL