7
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1485
Okunma
gözlerin; güneşe açılan pencerem,
kuşların ülkeme benzediği...
o ipek yamaçlarında gülüşünün
kahvaltı hüznü var
masada gazetem, ikiye kırılmış ekmek,
iki gelincik çayı...
gramafonda yaşadığımız şarkısı
yüreğim uyanıyorsa yatağından
uzanıp öpmüşümdür alnını,
avucumda bakımsız tırnakların
dağınık toplamışsın saçlarını *ne güzel
bakışlarına zeytin karası yağmış
ömrümüz çorak mendilidir acıların
sen, anne olamadın örneğin
memelerinde süt şişkinliği,
koşarak izinden avludaki tayın,
süzülüşünde bir deli ceylanın
çıkarıp sevincini üçe, dörde
ve geceye pay edemedin
ne vakit üşüsem merdivenlerde;
yorgun menekşeler döküldü benimle
sarhoştum, yılkı ve ağlamak bakımından tutarsız,
hiç dayak yiyen çocuk değildim biraz...
sana gelmekten başka neyim var
ki özgürüz işte
vurulmaya nazır konan
kuşlar gibi seninle...
Devin Karaca