1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
928
Okunma
Yüreğimin koridorlarında yitik bir sevda dolaşırdı
Sayısız hayalleri, cam kırığı sızılarına atarak
Cemreler düştükçe toprağa
Göz kafesinde kelepçelenir,
Sevda hapsine girerdi duygularım
Mavi düşler denizinde dalgalara kapılıp
Her gece koynunda rüzgara bırakırdım kendimi
Kuruyan bir yaprak misali
Savrulurdum uçsuz bucaksız ovalara
Hayalin yitik bir sevda bırakırdı
Buruk rüzgarların estiği ovalarda
Yalın ayak yürüdüğüm tarla yollarında
Çöl sıcağı çökerdi üzerime
Dudaklarım susuzluğuna çatlardı
Bakışların gözlerimde canlanır
Hançerini yüreğimin ortasına saplardı
Kalbime karaçalı dikenlerinin sızısı iner
Yitik sevdanı gece karanlığının ortasına atardı
Yılan ısırığı acılarında kıvranırdım sevgili
Panzehirini arardım gecelerin karanlığında
Yıldızlar bir, bir söner ayaz çökerdi ortalığa
Üşürdüm sevgili sarılacak bir yar arardım
Kırağı düşmüş çimenlerin ortasında bulurdum kendimi
Ateşinle çözülürdüm
Öğle sıcağı çöktükçe üzerime yanardım
Yitik bir sevda uğruna akarsulara atardım kendimi
Sıcaktan gevremiş gazel yaprağı gibi dağılırdım;
Akarsuların üstünde
Koyaklara akardım sevgili başımı kayalara çarpa, çarpa
Setlerde süzülürdüm susuzluktan çatlamış topraklara
Kır çiçeklerine can olurdum, canan arardım ey sevgili
Kuruyan ağaç köklerinde yitik bir sevda uğruna
Nurettin Aksoylu