Kürsü başında
Bir fasıldır başladı
Karmı yağmış şu Harputun başına
...Kurban olam toprağına taşına

Hacı Hayri Bey’den bir türkü

Sinemde bir tutuşmuş yanmış oçak olaydı
Zülfün karanlığında bezme çerağ olaydı
N’olaydı yar n ’olaydı yar bade dolduraydı
Şu garip gönlüm için kanun icat olaydı

Klarnette Muhteşem bir taksim

Ben şehidi badeyem dostlar demim yad eyleyin
Türbemi meyhane enkaziyle örtün bünyad ayleyin

Kemandan Hoş bir nıda

Esmer bugün ağlamış / Karaları bağlamış
İnce belin üstüne / Mavi yazma bağlamış

Ud’dan Bir sesleniş

Sana dağlar sana dağlar / Kar yağar sana dağlar
Tutaydım yar elinden / çıkaydım sana dağlar

Kanundan meşk

Süzme demim gelmesin müjganım müşgan üstüne
Urma zahm-i sineme peykan peykan üstüne

He gurban he

Çık ayvana bak yiğidin merdine / soramadım nazlı yarin derdine

Vah vah

Tamburdan bir seda

Bülbiüm bağ gezerim / Aşıkım dağ gezerim
Yüz yerde yüz yaram var / El sanar sağ gezerim

Fuzuli’den bir gazel,

Merhem koyup onarma sinemde kanlı dağı
söndürme öz elinle yandırdığın çerağı

Çümbüşte bir ezgi

Harput’ta bir güzel gördüm / Zülüfünü tel tel ördüm
Alyanakta benler gördüm / Goncalaşmış suna gelin

Harput’tan bir esinti

İndim yarin bahçesine gül açılmiş gül güle
Yanakları al al olmuş haber verin bülbüle

Kaleden bir ses yükseldi

Ey dil ne durursun demidir başla figane
Çün andelibane
Har oldu gülistan-ı visal döndü hazane
Kar yağdı çemene
Kan ağlayın ey didelerim siz de bu hale...
Her vakt-i seherde
Şimden geri yâd kılınız ol şâh-ı hubana
Ay girdi dumana
Gamlanma gönül gam geçer Allah kerimdir
Rahman ü rahimdir
Sabri hele sabr et döner elbette zamane
Kalmaz rakibane


Allah Allah nidaları yeri gögü inletti...

Oktay Çöteli