ama yine de seviyordum seni
güneşin geceyi zorladığı saatlerde aşkı yama yapardım gözlerine
bakardım görmezcesine
öyle bakıp bakıp kalırdım bakamamalarına
güneş sabahı zorlardı
kokun gelirdi rüzgarın heybesinde
öyle koklardım seni, sevilmişliğimizi
söylenmeyen sözler doğururduk birbirimize
ben susardım sen söylemezdin
birbirimize susardık
öyle susup susup bakardık
kavuşulmayası ellerimiz el ederdi de tutmazdık bizi, parmaklarımız sevişircesine
birlikte uyur birlikte kalkardık
tenim tenine değse kıyamet kopardı o gece
o gece biz doğardık yine sancılı bir aşka göz açardık
her sancıdan sonra sırt dönerdik
sonra alıştık dönmelere
aynı yatakta sancıya hasret kaldık
gururdu ya işte
elimi uzatsam tutacağım elini, dönsem dokunacağım tenine, dokunsam doyacağım sana

kaç dumandır gözlerimde tütüyorsun şimdi
kaç nefestir içime çekemiyorum seni
ve kaç öyleyse diyorsun ve kaçıyorsun
aşk sancılı kanamalardan

hadi toplama şimdi, bu bavul neyin nesi,
koy şunları yerine
hadi konuşturma
öyle susup susup bakma gözlerime
bu kapı önündeki takside ne şimdi
gidiyor musun...???
dizlerim tutmuyor kalksam ayağa tutacağım kolundan
yutkunsam gitme diyeceğim
gitmeler kursağında kaldı...

kaç gecedir sana uyuyorum şimdi
sana ağlıyorum kaç damladır.
sen giderken adını koyduğumuz kuşumuz öldü
kalanlar intiharlara ilmek atıyor şimdi
intiharlara gün demliyor...

biz ayrı kalamazdık başkası olamazdı hani
başka gözden bakıyor gözlerin, tenin başka kokuyor
söyle o içindeki adama
dudakların yalan söylüyor,
sevişmeler göz kaçırıyor bu gece
söyle o içindeki adama
ten parayı ruh aşkı seçti bu gece..

ve sevişmelerde ayrılık kokarmış
şimdi kaç aşktır sana susuyorum
seni bekliyorum kaç gidiştir
ve sen kaç öyleyse diyorsun
kaçıyorsun
AŞK SANCILI KANAMALARDAN...

BURAK UYGUN...