2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
986
Okunma
ömrümün tükendiği şehirlerde
ıssız duvarların gölgesiydi öfkem
yol kenarına saçıldığı gün
nefesiniz boğuldu girdaplarda
bugün her şeyden çok
eksik çocukluğum
kimsesiz yaşadığım
acılarımın çemberinde gülüşleriniz
bir soğuk hıçkırıkta yitip giden
solgun akşamlardı dilekleriniz
kime ne ki
kalabalıklar arasında
bomboş yüreklerimize saklıydı
ve
bir elimizle
aşksızlığımızı gizledik ahmakça
biz bezgin gecelerin
kasırga nöbetçileriydik
yine sokaklarda
belirsizliğin ortasında
yalnızca bizlerdik
çocuklar kaldı kurtlar sofrasında
gözlerinde yarınları
ve
kaybolmuşluğunuzun son şafağında
büyüttük kahırlarımızı
yalnızlığımızı feryat edip
son buyruklarını topladık şahbazların
düşünülmeksizin savrulan
ayaz bakışlı gecelerde
biz vurulduk
yine şarkılarımıza gömdük
sizin ümitsizliğinizi sormadan
yine de düşlerimize koşturduk yasınızı
bir ağıt olup yakılmasın diye, esrik şehirlerde
yorgun ruhumuzla yağmalanmış
aşksız günlerin kaçağıyız
yarınları
sonsuz göklere uğurladık...