1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1370
Okunma
Kaşları yay , kirpikleri ok
Gözleri kırk yıllık hatırlı bir dost
Dudakları gül beni diyor sanki ,
Kaşları çat beni .
Allahım ! Nerede benim paslı yüreğim ?
Bilmem ki bu dilberi nasıl sevebilirim .
Toprak kadar tevazu , ayna kadar kibir ...
Bu sefil bu güzeli , ancak bu kadar anlatabilir.
Tutulur Onu deyince , Onsuz yazmayan kalemim .
Nedir benim hastalığım ? Deyiverse bir hekim .
Alahım ! Nerede benim çelik yüreğim ?
Bilmem ki bu dilberi nasıl sevebilirim .
Duysa titrer miydi üzüntüsünden dağlar ?
Böyle bir derde birtek bu garip mi ağlar ?
Sakallarıma dokunsa tekrar çarpar mı kalbim ?
Acaba ısınırmı buz tutmuş ciğerlerim ?
Allahım ! Nerede benim atmayan kalbim ?
Bilmem ki bu dilberi nasıl sevebilirim ?
Bir lelyek avını kapar ya nehirden ;
Öyle kapılsam aşkına yanmış , su içerken .
Sanki ben bu satırları karalarken ,
Isınıyor yüreğim , anladım seviyorum
Allahım ! Hissediyorum ! İşte sıcacık yüreğim .
Ama korkuyorum ! Sever mi ki beni ,
Benden habersiz dilberim ?
31/12/2009
Çarşamba
04:21
5.0
100% (1)