2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1139
Okunma

ölüm olmasaydı
aşk ve merhamet ölmüştü çoktan
bebekler sahi yaşayabilir mi suda?
güller açabilir mi?
aşk ve merhamet olmasa.
acılar kıvranırken serseri yüreğimde
terkedilmişl aşıklar kahvesinde bekledim
ne güldüm,
ne ağladım,
ne baktım hallerine.
ateş böceklerinin ömrü ne kadar kısa
dayanmıyor ışığı uzun ayrılıklara
ben de onlar gibiyim bu ıslak havalarda
taşıyorum aşkının ateşini içimde
ışığım aydınlatır yüreğimi her gece
el salladım her giden sevgilinin ardından
ne küstüm
ne sevindim
ne bekledim ümitle.
hani karanlıktı ve sis çökmüştü başımıza
ağır soğuk rutubet ve izmarit kokuyordu
sokak lambaları zorlukla nefes alırken
yollarıma barikat kuran umursamaz bakışlar fırlattığın puslu gözlerine
ne kadar benziyordu sis’in dem’i.
bakma sen öyle dayılandığıma
yakarım bütün ateş böceklerinin fenerlerini
yakarım heryeri
bir kerecik o güzel bakışına
bakmadım mektupların neler söylediğine
ne sarardım
ne soldum
ne baktım pencerene.