10
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2161
Okunma

Ilık bir rüzgar eserdi bir zamanlar saçlarımızı okşayan
Sevda türküleri olur dolaşırdık dillerde…
Ne yıldızsız gecelerimiz vardı ağıt yaktıran
Ne de hicran yağmurları vardı pencerelerde çığlık atan
Nefesimizde fesleğenli bir yayla kokusu
Şeffaf sevgilerimizdi ruhumuzu okşayan
Yoktu öyle dudaklarımızda hasret kurşunları
Gecenin alacasında yüreğimizi vuran
Gizli bir sevinç saklanırdı sesli gülüşlerimizde
Yanaklarımıza al al karanfiller konduran
Çıkartmıştık hazanları takvimlerden
Çiy düşmezdi tenimize
Öyle bir sıcaklık ki dokunulmayan
Ellerimizi temmuza, gözlerimizi ağustosa yoran
Yoktu kadranı bozuk saatlerde inleyen anılarımız
Ne ağlayan bir yürek vardı, ne kanayan yaramız
Ne çaresiz hasretler, ne de vuslatsız sevdalarımız
Oysa şimdi…
Yitik umutlar, yitik hayaller diyarında
Bir bir sıralanıyor kayıplarımız
Oysa şimdi
Hicran yağmuru yüreklerimiz
Şimdi bir heykel kadar kımıltısız
Ölümün taslağını çiziyoruz
İçimizden atamadığımız biricik sevdaya
Hep yeniden yeni kelepçeler takıyoruz
Yükselen ağıtlarımızdan ateşler oluşuyor
Bırakıyoruz evrenin boşluğuna
Bir sevdayı
Bir de gözlerimizi yakıyoruz
...
08/27/2010/ N_Erol
5.0
100% (5)